- İnsanlarla yüzlerine karşı alay edip eğlenmek.
(39. Sure Arâf-Cennet Cehennem Arası Yüksek Yer) :
- İnsanlar arasında adaletle hükmetmemek, çıkar, hevâ ve hevesine
uyarak haksızlıklar yapmak. - İnsanların zararına olarak, açık ve gizli kötülükleri ve günahları iş-
lemek, haksız yere her türlü insani sınırı aşmak. (Başkasının arazisi-
nin-tarlasının-bahçesinin sınırını bozmak, aşmak, habersiz ve bedel-
siz el koyup kullanmak; çitini, duvarını, kapısını, penceresini tahrip
etmek; malını izinsiz almak, çalmak, gasp, hırsızlık da böyledir.) - Büyüklük taslayarak, insanları Allah'ın yolundan alıkoymak.
- İnsanlar arasında zinayı ve fuhşu yaygınlaştırmak.
- Ölçüde ve tartıda hile yapmak.
- İnsanların mal, eşya ve paralarını noksan vermek. (Düşük ücretlerle
çalıştırmak, haksız vergi ve zamlarla cepleri boşaltmak, enflasyon-
pahalılık ile sülük gibi emip sömürmek de böyledir.)
- Yeryüzünde, ülkeler içinde ve halklar arasında bozgunculuk yap-
mak. (Çıkarı için eski düşmanlıkları körüklemek de böyledir.) - Tehdit ederek, insanları Allah'ın yolundan alıkoymak.
- Haksız yere insanları memleketlerinden çıkarmak.
- İnsanlar arasında bilgisizliğin ve cahilliğin sürmesine sebep olmak.
(42. Sure Furkan-Hakkı Bâtıldan Ayırdeden) :
- Orta bir yol tutmayıp, ya israf ya da cimrilik etmek.
- Haksız yere cana kıymak.
- Zina etmek, ettirmek.
- Yalan yere şahitlik-tanıklık etmek. (Yalan bilirkişilik de böyledir.)
- Boş sözlerle aldatıp insanları oyalamak. (Siyaset görevinde yalanı,
iftirayı, hileyi, aldatmayı, hakareti olur-mübah saymak da böyledir.)
(43. Sure Fâtır-Yaratan) :