Zaafıma bak ki ben hayatımdan şikâyetçi iken,
gönlüm yine bu hayatla devam etmek ister!
- Ey zâtı olan zât-ı hakîkîsi cihanın
Ey zâtına benzer ne müessir, ne müesser!
Âsârı hayâliyye-i sevda mı bu halet,
Fikrim mi bu zulmetgeh-i âlemdeki şebper?
Yok, fikrime bir râh, güzergâh iken âlem
Bir sûret-i hatt-ı hareket görmedim âher! - Ey varlığı, dünyanın gerçek varlığı olan,
Ey varlığına, tesir edenin de, edilenin de
benzemediği. Bu hâl, aşkın hayalî eserleri mi?
Yoksa dünyanın bu karanlık yerinde uçuşan
fikrim mi? Dünyayı dolaşırken düşünceme bir yol
bulamadım, başka bir davranış tarzı görmedim. - Ey şâm-ı garîb, ey şeb-i yeldâ-yı tahassür!
Gönlüm de senin zulmet-i vechin gibi muğber!
Eyvah! Karanlık geceler me’men-i ümmid,
Yokluk gibi varlık dahi târîkde yekser! - Ey garip akşam, ey hasretin uzun gecesi,
Gönlüm de senin yüzünün karanlığı gibi kırgın!
Eyvah! Ümit sığınağı, karanlık gecelermiş,
yokluk gibi varlık da, karanlıkta aynı şey!
Tanzimat ve Sonrası Türk Şiiri, S. 56-