"O bir deha ki diyor kainata arş ileri
humayı himmetinin şarkı garp bâlü peri
cihanşümul olacaktır. Onun bu şaheseri"
mısraları bulunuyordu.
Hâmit, kararan vatan ufuklarında bir yol gösteren yıldızın
doğuşunu seneler evvel yazdığı "Validem" isimli eserinde de
söylememiş miydi; Büyük şair o vakitler:
Onu mahir ve muktedir bir el,
Döndürür iktizayı hale göre.
diyordu.
Hâmit Viyana'da ıstıraplı hayatı ortasında vatan ve Mustafa
Kemal'i hayal ederken Ankara'da Mustafa Kemal'in dâvası
yolunda çıkan
gazetelerde de Büyük Şair hakkında makaleler çıkıyordu.
İsmail Habip Bey "Yeni Gün" de "Unutulan Dâhi" isimli bir
makale yazmış, Akagündüz de "Hakimiyeti Milliye" de
Büyük Şairin ıstırabından üzüntü ile bahsetmişti.
Son Osmanlı hükümdarının memleket dışına çıkmasından
sonra Büyük Millet Meclisinin intihabiyle Hilafet makamına
getirilen Abdülmecit Efendi Ankara'ya müracaatla Abdülhak
Hâmit Bey'in kendisine baş kâtip olarak verilmesini istemiş,
fakat Ankara'dan gelen bir tâyinde bu yere Haristan ve
Gülistan muharriri Ahmet Hikmet Bey'in tâyin edildiği
öğrenilmişti.
Abdülhak Hâmit bu sıralarda memlekete dönmüş ve bir
müddet Dolmabahçede, Halifenin misafiri olarak kalmıştı.
Bir müddet "Hıdematı Vataniye" tertibinden maaş alan
Abdülhak Hâmit 1927'de İstanbul milletvekili olarak