�م
ُه
�
كَ ا �نِإ الل
ِ
ب
ُ
ذ
ُكَ رِ شْ نُ نْ عَنَ
أ
ْنِ
كَ م
ِ
بائً
ْشَ ي
ُ
ه
ُمَل
ْ
عَن
َ
ك
ُرِ
فغْ
َ
ت
ْسَن
َا و
َمِ
ل
ُ
ه
ُمَل
ْ
عَ ن
َ
��- (Heysemi 17669 ) “Ey Allah’ım! Kuşkusuz
ki, biz bildiğimiz bir şeyi Sana ortak
koşmaktan, Sana sığınırız ve bilmediğimiz bir
şeyden dolayı da Senden bağışlanma dileriz.”
ُرِ
فغْ
َ
ت
ْسَ
أ
َه
�
الل
َه
َ
لِ إ
َ
�� يِ
ذ
�
ال
�
��ِإَو
ُ
ه�ي
َحْ
، ال
ُ
وم
�يقَْ
ال
ُوبُتَ
أ
َوِ
ه
ْي
َ
لِإ- (Tirmizi 3810 ) “Kendisinden başka
hakkıyla ibadet olunan hiçbir ilah
olmayan Hayy (yani diri) ve Kayyum (yani
idare eden) Allah’tan beni bağışlamasını
dilerim ve Allah’a tevbe ederim.”
دُ
ْ
م
َحْ
الِ
ه
�
لِ
ي لِ
ان
َسَي كِ
ذ�
� ا الث ال
َ
ذ
َ
ه
َب
ْ
وِ
يهِ
نَق
َ
ز
َر
َرِ و
ْي غَ
ْنِ
م
ٍ
ل
ْو
َين� حِ
م
َ
��
َوٍ
ة
�وُق- (Ebu Davud 4023 ) “Bana bu elbiseyi
giydiren ve tarafımdan hiçbir güç ve
kuvvet harcamaksızın beni onunla
rızıklandıran Allah’a hamd olsun.”
�م
ْ
ه
�
لْ الل
�ي�ن بقََتِ
م
ُ
ه
�
الل
َو
َبْكَ
أ
ُر
ِ
م
ْس
ِ
بِ
ه
�
الل- (Müslim 1967/19) “Allah’ın adıyla.
Allah en büyüktür. Ey Allah’ım!
Bu kurbanı benden kabul et!