67اَذَ
ھişte buُم
ْو
َیgünüdürِلصَْفْالyırmaaْما ُكَن
ْعَم
َجsizi bir aradatopladıkَ
ین
ِلَّوَْلأاَوve öncekileriİşt e bu ayırma günüdür. Sizi ve öncekileri bir
arada topladık. (77:38)
işte buُارَّالنs izinolduğunuzْمُ
تْنُ
ي ك
ِتَّا ال
َھِبkendisiniونَ
ُب
ِّذَكُ
تyalanlamışهِذَِ
ھateştirİş te bu, sizin k endisini yalanlamış lduğunuzo ateştir. ( 52 :14)
َ
ك
ِلٰذُابَ
ت
ِكْالَۚبیَْرَلاِۚیھ
ِفİşte buŞüphe yoktur Kitap
içindeى
ًدُ
ھَۙ
ین
ِقَّ
تُمْل
ِلBir hidayettirTakvasahipleri içinİşte bu kitap(ki), i çinde üphe yoktur,ş t akva
sahipleri için bi r hidayettir. (2:2)
68Bunlarكَْل
ِتٌةَّمُ
اbirümmettiۚتَْ
لَ
خْدَقhakikatengelip geçtiا
َھَلonlarakazandıklarıتْ
َبَسا كََمْمكَُلَوsizedirاَمْمُ
ت
ْبَسَكsizinkazandıklarınız da( : 134) 2 Bunlar bir ümmetti, hakikaten gelip geçti! Onların
kazandıkları onlara, s izin kazandıklarınız da sizedir.
İşte onlarكَ
ِئٰؤلُ
اىٰى عَل
ًدُ
ھْمِھِّبَرْ
ن
ِمَوَ
كِئٰؤلُاVe işte onlar Rablerinden Bir hidayet üzeredirlerَ
ون
ُح
ِلْفُمْلاُمُ
ھOnlardırKurtuluşaerenlerİşte onlar, Rablerinden bi r hidayet üzeredirler
ve işte onlar, ardır onl kurtuluşa erenler. (2:5)
(L ût)dedi kiَا لَقş üphesizَّ
نِاbunlarِءٓ
َلاُ
ؤٰٓھbenimmisafirlerimdirي
ِف
ْیضَ
َلاَفِون
ُحَ
ضْفَ
تs akın beniutandırmayınDedi ki: Şüphesiz bunlar beni m misafirlerimdir. (1 5:68)