31
o larn ki
ِ
وة
ٰ
ك
َّ
لز
ِ
ل
erenlerdirv
َ
ون
ُ
لاعِ
َ
ف
َ
ینذِ
َّ
ال
َ
و
ْ
م
ُ
ھ
zekâtı
o larn ki
ینَ
ِ
ذ
َّ
ال
َ
و
ْ
م
ُ
ھ
ırzlarını
ْ
م
ِ
ھ
ِ
وج
ُ
ر
ُ
ف
ِ
ل
koruyanlardır
و نَ
ُ
ظ
ِ
اف
َ
ح
Onlar ki, zekâtı v erenlerdir. O nlar ki ırzlarını
koruyanlardır. (23:4-5)
ُ
م
ُ
یك
ٰ
و
ْ
أ
َ
م
َ
و
ُ
ار
َّ
الن
ْ
مُك
َ
ال
َ
م
َ
و
teştira v acağınızar yer
ve izin s için yoktur
ْ
ن
ِ
م
َ
ن ی
ِ
ر
ِ
اص
َ
ن
yardımcılar da
Varacağınız yer ateştir ve sizin için yardımcılar
da yoktur. (29:25)
bir söz
ٌ
ل
ْ
و
َ
ق
g zelü
ٌ
وف
ُ
ر
ْ
ع
َ
م
ve bir
bağışlama
ٌ
ة
َ
ر
ِ
ف
ْ
غ
َ
م
َ
و
daha
hayırlıdır
sadakadan
ٌ
ر
ْ
ی
َ
خ
ٍ
ة
َ
قد َ
َ
ص
ْ
ن
ِ
م
ى
ً
ذ
َ
ا
آ
َ
ھ
ُ
ع
َ
ب
ْ
ت
َ
ی
eziyet
akabinde
gelen
Güzel bi r söz ve bir bağışlama, akabinde eziyet
gelen s adakadan daha hayırlıdır. (2: 2 63 )
32
onlar galip gelenler
ْ
م
ُ
ا ھ
َ
ن
ْ
ر
َ
ص
َ
ن
َ
و
oldular
و ا
ُ
ا ن كَ
َ
ف
ُ
م
ُ
ھ
َ
ن ی
ِ
ب
ِ
ال
َ
غ
ْ
ال
onlara yardım ettik de
Onlara yardım ettik de, onlar galip gelenler oldular. (37:116)
tevbe
edenler
َ
ون
ُ
بِائ
ٓ
َّ
لت
َ
ا
ibadet
edenler
َ
ونُد
ِ
اب
َ
ع
ْ
ال
hamd
edenler
ونَ
ُ
د
ِ
ام
َ
ح
ْ
لا
( cihad için)
seyahat edenler
نَ و
ُ
ح
ِ
ائ
ٓ
َّ
الس
َ
ون
ُ
رمِ
ٰ
ْ
لاا
emredenler
َ
نو
ُ
عاكِ
َّ
الر
secdeye kapananlar
kötülükten iyiliği
rükû edenler
َ
نوُد
ِ
اج
َّ
الس
ِ
وف
ُ
ر
ْ
ع
َ
م
ْ
لا
ِ
ب
َ
ون
ُ
ظ
ِ
اف
َ
ح
ْ
ال
َ
و
ve koruyanlar
alıkoyanlar
Allah’ın sınırlarını
ِ
ود
ُ
د
ُ
ح
ِ
ل
ِ
ﷲ
ِ
ر
ِّ
ش
َ
ب
َ
و
jdelemü
َ
ین
ِ
ن
ِ
م
ْ
ؤ
ُ
م
ْ
لا
mü’minleri
َ
نو
ُ
اھ
َّ
الن
َ
و
ِ
ر
َ
ك
ْ
ن
ُ
م
ْ
ل ا
ِ
عَن
Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, (ci had için)
seyahat edenler ( veya oruç tutanlar), rükû edenler, secdeye
kapananlar, iliğiiy emredenler, kötülükten lıkoyanlara ve
Allah’ın sınırlarını koruyanlar... Mü’minleri m üjdele! (9: 112)