83
ancak
ا
َ
م
َّ
اِن
yol (aleyhte
sorumluluk)
ُ
یل
ِ
ب
َّ
الس
senden izin
isteyenleredir
ى
َ
عَل
َ
ی نذِ
َّ
ال
َ
ك
َ
ون
ُ
نذِ
ْ
أ
َ
ت
ْ
س
َ
ی
kendileri zengin
oldukları halde
ْ
م
ُ
ھ
َ
و
ُ
اءٓ
َ
ی
ِ
ن
ْ
غ
َ
ا
َ
ع
َ
م
beraber
واُض
َ
ر
geride olmaya
kalanlarla
razı
oldular
او
ُ
ونُك
َ
ی
ْ
ن
َ
ا
ِ
ب
ِ
ف
ِ
ال
َ
و
َ
خ
ْ
ال
Yol , ancak kendileri zengin oldukları halde (savaşta
geride kalmak için) senden izin isteyenleredir. Onlar,
geride kalanlarla beraber olmaya razı oldular. (9: 93)
peygamberlerle
de
ِ
د
َ
ق
َ
ل
َ
كَ و
ِ
ل
ْ
ب
َ
ق
ْ
ن
ِ
م
senden
önceki
alay
edildi
ama
kuşatıverdi
َ
ا ق
َ
ح
َ
ف
َ
ینذِ
َّ
ال
ِ
وا ب
ُ
رخِ
َ
س
alay
edenleri
ْ
م
ُ
ھ
ْ
ن
ِ
م
onlarla
وا
ُ
انَا ك
َ
م
Oldukları
şey
َ
ئ
ِ
زھْ
ُ
ت
ْ
اس
ٍ
ل
ُ
س
ُ
ر
ِ
ب
ِ
ھ
ِ
ب
َ
ن
ُ
ؤ
ِ
زھْ
َ
ت
ْ
س
َ
ی
kendisiyle
alay
etmekte
andolsun
Andolsun senden önceki peygamberlerle de alay
edildi, ama onlarla alay edenleri, kendisiyle alay
etmekte oldukları şey kuşatıverdi. (21:41)
84
Yoksa: “On u, uydurdu mu?” diyorlar. De ki: “Eğer d oğru
sözlü iseniz, Allah’tan başka gücünüz yeten kimseleri de
çağırın ve o nun gibi uydurulmuş o n s ûre g etirin. (11:13)
yoksa
ْ
م
َ
ا
diyorlar
َ
ون
ُ
ول
ُ
ق
َ
ی
onu ( Kur’an’ı)
uydurdu mu
ُ
یھ
ٰ
ر
َ
ت
ْ
اف
de ki
لْ
ُ
ق
ٍ
ر
َ
و
ُ
س
sûre
اوُت
ْ
أ
َ
ف
onun on
gibi
çağırın
getirin
ِ
ر
ْ
ش
َ
ع
ِ
ب
ِ
ھ
ِ
ل
ْ
ث
ِ
م
ِ
ن
َ
م
kimseleri de
uydurulmuş
gücünüz
yeten
ْ
مُت
ْ
ع
َ
ط
َ
ت
ْ
اس
ِ
ونُ د
ْ
ن
ِ
ِﷲ م
A llah’tan
başka
ْ
نِا
e ğer
ْ
م
ُ
ت
ْ
نُك
iseniz
َ
ین
ِ
قادِ
َ
ص
doğru sözlü
اتٍ
َ
ی
َ
ر
َ
ت
ْ
ف
ُ
م
واُعادْ
َ
و
emrolunduğun
gibi
َ
اب
َ
ت
ْ
ن
َ
م
َ
و
tevbe
edenler de...
öyle ise
dosdoğru ol
seninle
beraber
َ
ك
َ
ع
َ
م
َ
لا
َ
ا و
ْ
و
َ
غ
ْ
ط
َ
ت
h addi de
aşmayın
ُ
ھ
َّ
نِا
ş üphesiz o
َ
ون
ُ
ل
َ
م
ْ
ع
َ
تا
َ
م
ِ
ب
yaptıklarınızı
ٌ
یر
ِ
ص
َ
ب
hakkıyla
görendir
ْ
م
ِ
ق
َ
ت
ْ
ا س
َ
تَ ف
ْ
ر
ِ
م
ُ
ا ا
ٓ
َ
مكَ
Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Seninle beraber
tevbe edenler de! ... Haddi de aşmayın! Şüphesiz o,
yap ıklarınızı t hakkıyla görendir. (11:112)