113de diler kiو اُا لَقEy Şuaybُبْی
َاعُ ش
َیanlamıyoruzاَمُ
ھَقْفَنç ğunuoً
ایر
ِثكَیكَ رَٰنَلsenigörüyoruzُولُقَ
ا تَّم
ِمiçimizde ş üphesiz bizsöylediklerindeاَّنِ
ا
َو
اَین
ِفza yıf biriolarakً
ایفعَِ
ضDediler ki: Ey Şuayb! Söylediklerinden çoğunu
anlamıyoruz. Şüphesiz biz seni iç imizde ayıfz biri
olarak görüyoruz. (11:91)
َاءَمْالsuyu
imdiş gördünüz müُمُ
تیَْأَرَفَي ذِ أَّالَ
ون
ُبَرشَْ
تiçtiğinizŞimdi tiğiniziç su yu gör dünüz mü? (56:68)
bilirُمَل
ْع
َیgireniُج
ِل
َایَمyeri n içineِضْرَْ
الاي
ِفve çıkanıُجُرْ
خ
َایَمَو
اءِ ٓ
َم
َّا لسَ
نمِgöktenا
َھْ
ن
ِمnenii
oradanلُِزْن
َای
َم
َوُجُر
ْع
َایَمَو
ا
َیھ
ِفç kanııveorayaYerin içine gireni ve oradan çıkanı, gökten i neni ve
oraya çıkanı bilir. (34:2)
114Allahُﷲ
َوٌیرِص
َب
َ
ونُلَم
ْعَ
تاَمِبyapmaktaolduklarınızıhakkıylagörendirAllah, yapmakta olduklarınızı hakkıyla görendir. (2: 2 65 )
hayvanları dayarattısiziniçin vardırve onların bir onlardakısmından dave pe k çokfaydalarısıtıcı(korunmamaddeleri)yersinizHayvanları da yarattı. Sizin için onlarda ıtıcııs ve pek çok
faydalar vardır. Ve onların bir kısmından da yersiniz. (16:5)
َّ
نِاŞüphesizُﷲAllahُم
ِلْظ
َیَ
لاzülmetmezَالَقْث
ِمağırlığıncaٍةَّرَذzerreŞüphesiz Allah zerre ağırlığınca zülmetmez. (4: 40)