PARANIN ZAMAN DEĞERİ VE MALİYETİ
Finansal ekonomide temel kabul, “bugün elinizde bulunan 1 liranın, gelecekte
elinize geçecek 1 liradan daha değerli” olduğudur. Bu temel prensip dünyanın her
yerinde ve her türlü makroekonomik koşul altında geçerlidir. Zaman tercihinden
doğan paranın zaman değeri, enflasyon nedeniyle para değerinin düşmesinden
farklı bir kavramdır. Çünkü enflasyon olmasa da paranın zaman değeri vardır.
Enflasyon sıfır olsa bile, zaman tercihini yansıtan bir bedelin olması gerekir. Bu-
gün elinizde bulunan 1 liranın bundan bir yıl sonra elinize geçecek 1 liradan daha
değerli olmasının nedeni; bugünkü 1 liranın, yatırıma dönüştürüldüğü takdirde,
faiz kazanabilecek olmasıdır. Gelecekteki paranın elde edilmesi risklidir, riskli
para da garanti olan paradan daha az değer taşır.
Paranın zaman değeri, paranın kullanım zamanındaki tercihi sonucu oluşan
değerdir. Beklemenin fiyatı da denilen, eldeki her para biriminin bir değeri bu-
lunmaktadır. Ellerinde belirli bir para mevcudu bulunduran kişilere, bu ellerin-
deki (tüketimden çektikleri) para karşılığında, gelecekte daha fazla tüketebilme
olanağının sunulması gerekir. Elindeki mevcut parasını ilgili dönem değil de ge-
lecek dönem harcamayı kabul eden kişilere sunulan bu fazla tüketebilme olanağı,
paranın zaman değeri olarak ifade edilir.
FAİZ KAVRAMI VE FAİZ TÜRLERİ
Faiz, paranın kirası ya da kullanım bedelidir. Belirli bir miktar para ödünç veril-
diğinde, anaparanın üzerinde ele geçen her türlü meblağ faiz olarak adlandırılır.
Sermayenin bir süre için ödünç verilmesi karşılığı ödenen faiz bir fiyat niteliği ta-
şımaktadır. Faiz, fiyat olarak, ödeme süresinin ve katlanılan riskin bir fonksiyonu
şeklinde düşünülebilir. Ödeme süresi ve/veya katlanılan riskin derecesi arttıkça
faiz de artar. Faiz oranları beklenen enflasyon için de bir prim ihtiva eder. Enflas-
yon beklentisi ne kadar yüksekse faiz oranları da o kadar yüksek olur.
Enflasyonun olmadığı bir ortamda, faiz oranı, sermayenin arz ve talebini den-
geleyen fiyat olacaktır. Sermayenin arzı bireylerin tasarruf yapma ya da diğer bir
deyişle tüketimi erteleme isteğine, sermayenin talebi ise kârlı yatırım fırsatlarının
varlığına bağlıdır. Kârlı yatırım fırsatlarının arttığı bir ortamda, sermayeye olan
talep artar. Fazladan sermaye talebini karşılayabilmek için, bireylerin daha fazla
tasarrufa yönelmeleri gerekir. Bunu sağlayabilmek için faiz oranları yükselmeli-
dir. Kârlı yatırım fırsatları azaldığında ise faiz oranları düşecektir. Faiz, basit ve
bileşik olmak üzere iki şekilde hesaplanır.
Paranın Zamanı Değeri ve
Faiz Oranları
Enflasyon, bir bütün olarak
mal ve hizmet fiyatlarının
artma oranıdır.