174 Finansal Ekonomi
Finansal Kurumlarla İlgili Temel Riskler
Bu kapsamda aşağıda öncelikle finansal kurumları etkilediği düşünülen riskler
açıklanmış ve temel finansal kurumlar açısından söz konusu risklerin etkileri ele
alınmıştır.
Kredi Riski
Finansal işlemlerde bulunan kişi veya kuruluşlardan birinin, karşı tarafa olan
yükümlülüklerini yerine getirememesinden kaynaklanan potansiyel kayıp “kre
di riski” olarak adlandırılır. Kredi riskinin, “karşı taraf riski” diye adlandırıldığı
da görülebilmektedir. Bu risk genel olarak, borçlu tarafın alacaklı tarafa borcunu
ödememesi olarak algılanmakla birlikte, finansal işlemler de her zaman bir borç
lu, bir de alacaklı taraf bulunması gerekmemekte, bazı işlemlerde her iki tara
fında karşılıklı yükümlülükleri söz konusu olmaktadır. Örneğin; menkul kıymet
piyasalarında yapılan işlemlerde, bir taraf belli bir süre içinde belli bir miktardaki
parayı ödeme yükümlülüğü altına girerken diğer taraf da aynı süre içinde belli
miktardaki menkul kıymeti teslim etme yükümlülüğü üstlenmektedir. Taraflar
dan herhangi birinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi, karşı taraf için bir risk
unsuru oluşturmaktadır. Benzer şekilde vadeli döviz piyasasında da taraflardan
biri belli bir döviz cinsi, diğeri de farklı bir döviz cinsi üzerinden ödeme yapmayı
taahhüt etmekte, her iki tarafta karşı tarafın vadesinde ödemeyi yapmaması riski
ile karşı karşıya kalmaktadırlar.
Kredi riskinin bir nedeni karşı tarafın yeterli ödeme gücüne sahip olmasına
rağmen borcunu ödemeye niyetinin bulunmaması, diğeri ise, karşı tarafın bor
cunu ödemeye yeterli nakit veya fon yaratma gücünün bulunmamasıdır. Doğal
olarak kredi riski ile en çok karşı karşıya kalan finansal kurumların başında ban
kalar gelmektedir. Son yıllarda ulusal ve uluslararası kredi piyasalarında rekabetin
artması, bankalar dışındaki mali kuruluşların da bu piyasalarda rol almaya baş
laması sonucunda kredi işlemlerindeki kâr marjları daralmış, bunun sonucunda
daha fazla kredi kullandırmaya başlayan bankalar, ekonomik durumdaki olumsuz
gelişmelere paralel olarak artan kredi problemleri ile karşı karşıya kalmaya başla
mışlardır. Bu gelişmeler sonucunda kredi işlemlerine ilişkin riskin daha etkin öl
çüm ve kontrolünün yapılması gereği ortaya çıkmış ve bankaların kendi içlerinde
kullandıkları kredi derecelendirme modellerinin geliştirilmesi yanında, geçmişe
dönük kredi zararlarının analizi, iflas olasılıklarına dayanan modeller gibi bazı
istatistiksel analiz yöntemleri de kullanılmaya başlanmıştır.
Kredi riski bankacılığın temel faaliyet alanında yer alır. Aynı şekilde sigorta
şirketleri de bono portföyleri oluşturarak yatırımın ödenmeme riskini üstlenirler.
Bununla birlikte sigorta şirketleri bono portföyünde yapılan değişiklikler ile vo
latiliteyi sınırlandırarak riski azaltabilirler. Portföyünde yüksek getirili bonolarla
riski dengeleyebilirler.
Likidite Riski
Likidite riski genel olarak, ihtiyaç duyulan miktarda fonun ihtiyaç duyulduğu anda
uygun bir maliyetle bulunmaması, elde tutulan finansal varlığın istenilen zaman
da ve fiyatta elden çıkarılmaması veya transfer edilememesi sonucunda zarara
uğrama olasılığı olarak tanımlanabilmektedir. Daha kısa bir tanımla likidite riski,
nakit giriş ve çıkışlarının eş anlı olmaması tehlikesidir. Bankaların aktif kalemleri
Taraflardan herhangi
birinin yükümlülüğünü
yerine getirmemesi, karşı
taraf için bir risk unsuru
oluşturmaktadır.
Geri ödenmeme riski;
borçlunun faiz ve/veya
anapara ödemelerini
yapamayacak olma riskidir.
Likidite riski, nakit giriş ve
çıkışlarının eş anlı olmaması
tehlikesidir.