180 Finansal Ekonomi
lizi ve değerlendirilmesine yönelik ilgi ve teknik gelişmeler riskin kontrol altına
alınabilmesini sağlamak amacı taşımaktadır. Konu riskten kaçınma veya belirsiz
liği yok etme değil, riskleri anlama, kontrol edebilme ve belirsizliği, belirli durum
larda kabul edilebilir düzeylere indirmektir.
Şirketler genellikle geleneksel iş riskine odaklanmışlardır. Buna örnek olarak
pazar payı kaybı riski veya yeni bir ürünün pazarda tutunamama riskini sıralaya
biliriz. Bununla birlikte, son zamanlarda birçok şirket risk yönetimi işlemlerine
profesyonel üçüncü şahıs sorumluluğuna giren yükümlülükler, ürün sorumlulu
ğu, çalışanların tazminatı veya iş kesintisi gibi farklı kayıpları da entegre etmeye
başlamışlardır.
Risk yönetimi, sadece riskleri ortadan kaldıran veya etkilerini azaltan bir süreç
olmayıp riskin modern tanımındaki geleceğe dönük boyutu nedeni ile stratejik bir
içeriğe de sahiptir. Risk yönetimi süreci, risklerin tanımlanması, tanımlamanın sü
rekli yenilenmesi, risklerin ortaya çıkma ihtimal ve büyüklüklerinin belirlenerek öl
çülmesi, yönetilecek risklerin seçimi, risklerin açığa çıkması (probleme dönüşmesi)
halinde etkilerini izole edecek uygulamaların yer aldığı yol haritasının hazırlanma
sı, risk yönetim sürecinin etkinliğinin izlenmesi ve sürekli iyileştirilmesi adımlarını
içermektedir. Dinamik ve kendini sürekli yenileyebilen özelliği nedeni ile risk yö
netimi yerine etkin bir risk yönetimi kavramını kullanmak daha anlamlıdır. Etkin
bir risk yönetiminin başarısı, işletme düzeyinde bir risk yönetim felsefesi ve kültürü
oluşturulmasına, tepe yönetiminin benimsendiği strateji ve yönetim politikaları ile
desteklenmesine, risk yönetim modelinin objektif unsurlara dayanmasına ve risk
yönetimi hedeflerinin ölçülebilir ve denetlenebilir olmasına bağlıdır.
Koordineli bir yaklaşım, önemli risklerin bireysel tanımı ile başlayıp, risklerin
saptanması ve önceliği ile devam eder ve bu risklerin devamlı gözlemlenmelerinin
ve içeriklerin stratejisi üzerine somut kararlar ile sonuçlanır. Bu açıdan işletmeler
öncelikle risk kaynaklarını belirlemeleri gerekmektedir. Böylelikle önemli tehlikeler
için bütün yöneticilerden ve operasyonlarda çalışanlardan girdi elde edilebilecek ve
risk yönetimi sorumlulukları olan üst kademede yöneticilerinin bu tehlikelere karşı
bilinçli olmalarını sağlamak için raporlama mekanizması olarak hareket edebilme
işlevi görülebilecektir. İşletmeler risklerin kaynaklarını belirledikten sonra, fiziksel
kayba neden olan risk kaynaklarını kontrol edilemeyen olaylar ve kontrol edilebilen
olaylar şeklinde ayırarak riskleri yönetmeleri beklenmektedir.
Gerek bireysel ve gerekse kurumsal olarak karar verici olan bireylerin riske
karşı tutumları, çok sayıda faktörden etkilenmektedir. Bu faktörler, kişilerin ol
gunluk düzeyi, milliyet, risk eğilimleri, verilecek kararın kişisel veya kurumsal ol
ması, sosyoekonomik özellikler, faaliyet gösterilen sektör vb.’dir. Anılan faktörler
ile risk tutumu arasında düzeyleri farklı olsa da güçlü bağlar tespit edilmiş, başarı
ile risk eğilimi arasında pozitif yönde çok güçlü bir ilişki belirlenmiştir.
Risk doğrudan ölçülmesi güçlüğü nedeni ile hesaplama yoluna gidilerek be
lirlenir. Risk yönetimi başarısızlık olasılığının ya da sıklığının ve başarısızlığın
sonuçlarının veya şiddetin fonksiyonudur. Sıklık zaman birimi ile ifade edilir.
Sonuçlarının risk değeri başarısızlıkları birbiri ile karşılaştırabilecek bir değer
ve performansı bir zaman periyodundan diğerine karşılaştırmayı sağlamaktadır.
Risklerin sayılarla ifadesi planlama, üretimin ve benzer fonksiyonların çeşitli yön
leri ile ilgilenen insanlar arasında bir takım çalışmasını gerektirmektedir.
Risk yönetimi veya başarısızlık yönetimi başarısızlıkları planın bir kısmı yapma
ya çalışmaktadır. Şirketler olayları kontrol altına alarak kendi başarısızlık verilerini,
sistem dizaynını ve operasyon deneylerinin gücünü birleştirebilir. Başarısızlıklar
Döviz ve faiz kuru riskleri başta
olmak üzere, piyasa riskleri
ölçülmeye ve yönetilmeye
en müsait riskler olup, bu
risklerin yönetimi işletmelerde
toplam risk yönetimi
konusunda önemli bir adım
oluşturmaktadır.