7. Ünite - Risk ve Getiri 189
adlandırılır. Kredi riskinin, “karşı taraf riski” diye
adlandırıldığı da görülebilmektedir. Bu risk genel
olarak, borçlu tarafın alacaklı tarafa borcunu öde
memesi algılanmakla birlikte, finansal işlemler de
her zaman bir borçlu, bir de alacaklı taraf bulun
ması gerekmemekte, bazı işlemlerde her iki tara
fında karşılıklı yükümlülükleri söz konusu olmak
tadır. Kredi riskinin bir nedeni karşı tarafın yeterli
ödeme gücüne sahip olmasına rağmen borcunu
ödemeye niyetinin bulunmaması, diğeri ise, kar
şı tarafın borcunu ödemeye yeterli nakit veya fon
yaratma gücünün bulunmamasıdır. Doğal olarak
kredi riski ile en çok karşı karşıya kalan kurumlar,
finansal kurumlar, özellikle ticari bankalardır.
Likidite Riski; likidite riski genel olarak, ihtiyaç
duyulan miktarda fonun ihtiyaç duyulduğu anda
uygun bir maliyetle bulunmaması, elde tutulan fi
nansal varlığın istenilen zamanda ve fiyatta elden
çıkarılmaması veya transfer edilememesi sonu
cunda zarara uğrama olasılığı olarak tanımlanabil
mektedir. Daha kısa bir tanımla likidite riski, nakit
giriş ve çıkışlarının eş anlı olmaması tehlikesidir.
Bankaların aktif kalemleri ile pasif kalemleri arsın
daki vade uyumsuzluğu likidite riskine verilebile
cek en iyi örnektir. Yükümlülükleri kısa vadeli olan
bir banka, topladığı fonları uzun vadeli kredilere
ya da uzun vadeli diğer plasmanlara dönüştürdüğü
takdirde likidite riski ile karşı karşıya kalacak, yü
kümlülüklerinin vadesi geldiğinde bunları yerine
getirmek için gerekli fonları bulamayacaktır.
Likidite riski finansal kuruluşlarda en temel ve
en büyük risklerden birisidir. Likidite problemi
finansal kuruluşları iflasın eşiğine getirebilir.
Bu yüzden likidite banka için hayati önem taşı
maktadır. Fakat bankacılıkta risklerin çok yönlü
oluşu, likidite riskini oluşturan pek çok etmeni
bir araya getirmektedir. Likidite krizi kısaca kısa
vadeli nakdi mal varlığının değerinin kısa vadeli
borçları karşılayamaması durumudur.
Piyasa Riski; piyasa riski genel anlamda, finan
sal fiyatlar ve oranlardaki hareket ve değişiklik
lerden kaynaklanan risk demektir. Piyasa riski
alt başlıklar olarak; döviz kuru, faiz oranı, hisse
senedi değeri ve değerli maden/hammadde fiya
tı risklerinden oluşmaktadır. Döviz kuru riski en
genel ifadeyle, döviz varlıklarıyla döviz borçla
rının farklı olması nedeniyle, döviz kurlarında
meydana gelen değişmelerin ortaya çıkardığı bir
risktir. Başka bir deyişle döviz kuru riski, yabancı
bir paranın milli para karşısındaki muhtemel de
ğer değişmelerinden doğabilecek maddi zarar teh
likesidir. Bütün finansal kurumlar faiz oranı riski
ile karşı karşıyadır. Faiz riski finans kuruluşlarının
mali pozisyonunun faiz oranlarındaki beklenme
yen değişiklere maruz kalması durumudur. Ban
kalarının fonlama maliyetlerinin kredilendirme
ile elde edilecek gelirden daha hızlı artması riskine
faiz oranı riski adı verilir. Faiz oranı riski, faize du
yarlı aktif, pasif ve bilanço dışı kalemlerin miktar
ve vade açısından faiz oranlarının uyumsuzluğu
sonucu ortaya çıkaran risktir. Faiz oranlarındaki
beklenmedik bir değişiklik, bankanın kârlarını
ciddi ölçüde etkiler. Faiz oranları dalgalandığı
zaman finans kuruluşlarının bütün aktif, pasif ve
bilanço dışı kalemleri ile birlikte gelir ve giderleri
değişir. Bu değişmelerin net etkisi, şirketin kârları
ve sermayesine yansır. Faiz oranı riski doğası itibari
ile spekülatif bir risktir, çünkü faiz oranı değişme
leri kâr ya da zarara sebep olabilmektedir.
Operasyonel Risk; diğer finansal risk türlerine göre
sayısallaştırması ölçümü çok zor olmasına karşın,
operasyonel risk de bir kurumun geleceğini tehdit
eden önemli risklerden biridir. Operasyonel risk,
işlem süreçlerindeki veya yönetim sistemlerindeki
düzensizlikler nedeni ile meydana gelebilecek fi
nansal kayıplar olarak tanımlanmaktadır. Operas
yon riskinin de kendi içinde alt başlıklarından söz
etmek mümkündür. Yöneticilerin ve personelin ye
tersizliğinden, ihmalinden görevlerini unutmala
rından ya da kötüye kullanmalarından veya kasıtlı
olarak suç sayılan eylemleri gerçekleştirmelerinden
kaynaklanan riskler “personel riski” olarak adlan
dırılabilir. Bilgisayar ve iletişim sistemlerindeki tek
nik sorunlar ve aksamalar, virüs problemleri yeter
siz ya da demode olmuş sistemlerden kaynaklanan
riskler “teknik riskler”i oluşturur. İşletmenin örgüt
yapısı ve işleyişiyle ilgili sorunlardan doğan riskler;
“organizasyon riski” adını alır. Örgüt içerisinde
kademeler arasındaki bilgi akışının yetersizliği ve
yetki sınırlarının kesin olmaması gibi sorunlardan
kaynaklanan belirsizlikler bu gruba girer. “Yasal
riskler” ise, yapılan sözleşmelerin kanuni olarak
geçerli olmadığı veya doğru bir şekilde belgelendi
rilmediği durumlarda ortaya çıkmaktadır. Özellik