GİRİŞ
Bireyler tasarruflarını enflasyondan korumak ve gelecekte gelir elde etmek, kurumlar ise
bireylerin farklı amaçlarla kendilerine yatırdığı fonları değerlendirmek amacıyla yatırım
yaparlar. Bu yatırımlar reel varlıklara olabileceği gibi finansal varlıklara da olabilmekte-
dir. Yatırımcılar ellerindeki fonları hisse senedi, tahvil, gelir ortaklığı senedi ve finansman
bonosu gibi birçok menkul kıymete yatırım yaparak değerlendirme olanağına sahiptirler.
Bu bağlamda, yatırımcılar pek çok alternatifle karşı karşıya kalmakta ve bu alternatifler
arasında değerlendirme yaparak, risk ve getiri beklentileri doğrultusunda yatırımlarını
gerçekleştirmektedir. Ancak yatırım süreci oldukça karmaşık bir süreçtir, mevcut alterna-
tiflerin değerlendirilmesi önemli düzeyde bilgi birikimi ve analizi gerektirmektedir. Diğer
yandan, yatırım yapılması düşünülen piyasanın mevcut durumu da oldukça önemlidir.
Piyasaya olan güvenin az olması durumunda yatırımlar istenilen düzeyde gerçekleşme-
yecek, işletmelerin üretim faaliyetleri için gereksinim duydukları fon ihtiyaçlarını kar-
şılamaları da oldukça güç olacaktır. Dolayısıyla ekonomik büyüme de istenilen seviyede
gerçekleşmeyecektir.
YATIRIM KAVRAMI VE YATIRIM TÜRLERİ
Yatırım kavramı çeşitli bilim dalları tarafından farklı şekillerde tanımlanmakta ve bireyler,
işletmeler ve ekonomi açısından farklı anlamlar taşımaktadır. En genel hâliyle yatırım,
fonların korunması veya gelir elde edilmesi amacıyla sermayenin bir değer ya da varlığa
tahsis edilmesidir. Diğer bir tanıma göre yatırım kavramı, bireylerin ya da işletmelerin el-
lerinde bulunan fonları gelecekte bir gelir getirmesi beklentisiyle çeşitli yatırım alanlarına
tahsis etmesini ifade etmektedir. Sermayesini değerlendirmek amacıyla yatırım yapan kişi
veya kurumlara ise yatırımcı denilmektedir.
Yatırımlarda önemli olan nokta, söz konusu yatırımın yatırımcıya sağlayacağı geti-
rinin beklentiyi karşılayıp karşılayamadığıdır. Bununla birlikte yatırımcıların beklediği
getiri değişkenlik göstermektedir. Ancak yatırımlardan beklenen, en azından enflasyonun
üzerinde bir getiri sağlamasıdır. Bilindiği üzere yatırımların değeri sürekli olarak dalga-
lanmakta ve değeri değişmektedir. Yatırım dönemi sonunda, yatırımdan elde edilen getiri
en azından enflasyonun ve dalgalanmaların üzerinde değilse söz konusu yatırımın başarılı
olduğu söylenemez. Yatırımın başarısını belirleyen diğer bir faktör ise üstlenilen risktir.
Bu nedenle optimal bir yatırımın en temel özelliği, risk ve getiri arasında bir dengenin
sağlanmış olmasıdır.