128 Menkul Kıymet Yatırımları
pozisyonu dengelemek de olabilmektedir. Kısa pozisyon alan taraf ise satmak istediği var-
lığın fiyatını bugünden belirlemek istemektedir. İslami finans açısından, kısa pozisyonla-
rın gelecekte spot fiyatların satın alma maliyetlerinin altında kalması riskinden kaçınma
gerekçesiyle tutarlı olduğu düşünülmektedir.
İslami açıdan uzun pozisyonlar değerlendirildiğinde durum farklılaşmaktadır. Eğer
uzun pozisyon alan taraf diğer bir ifadeyle alıcı gelecekte malın fiyatında meydana gele-
bilecek artışlara karşı kendini korumak istiyorsa, bu durum ekonomik gerekçe ve riskten
kaçınma açısından İslam hukukuna uygun olmaktadır. Bu hâliyle sözleşme İslami açıdan
yapılan selem sözleşmelerine benzemektedir. Diğer yandan, spot piyasadaki bir kısa po-
zisyonun dengelenmesi amacıyla alınan bir uzun pozisyonun yalnızca riskten korunma
amacıyla yapıldığı konusunda gerekçelendirilebilmesi oldukça zordur. Açığa satış nede-
niyle ortaya çıkan riskleri yönetmek amacıyla alınan uzun pozisyonların ekonomik açı-
dan gerekliliği tartışmalıdır. İslam hukuku açısından bakıldığında ise açığa satış spekülatif
amaçlarla yapılan varlık ödüncünü içerdiğinden hâlihazırda kaçınılabilecek bu riskler için
uzun pozisyon almak tartışmalı hâle gelmektedir. Diğer bir ifade ile forward piyasada satı-
cının fiyat düşüşlerinden korunmak üzere girdiği kısa pozisyon İslami açıdan uygun iken,
spot piyasada spekülatif amaçla aldığı kısa pozisyonundan korunmak amacıyla forward
piyasada aldığı uzun pozisyon yasaklanmıştır.
İslami Future Sözleşmeler
Forward işlemlerde taraflar fiyat değişimlerine karşı risklerini azaltırken diğer yandan
karşı taraf riskini, diğer bir ifadeyle karşı tarafın yükümlülüğünü yerine getirmeme riskini
üstlenmiş olmaktadır. Bu nedenle bu sözleşmelerde tarafların birbirine güven duyması
son derece önemlidir. Forward sözleşmelerdeki bu eksiklik future sözleşmelerin doğma-
sına neden olmuştur. Bu bağlamda future sözleşmeler kullanım amacı aynı olan forward
sözleşmelerin standartlaştırılmış halidir. Forward sözleşmelerden, farklı olarak future
sözleşmeler standart ürün özelliklerine, kontrat büyüklüklerine ve vade tarihlerine sa-
hiptir. Ayrıca future piyasalarda her iki taraf için de güvenliği arttıran günlük netleştirme
sistemi uygulanmaktadır.
İslami açıdan değerlendirildiğinde future kontratlarda karşı taraf riskinin sınırlandı-
rılmasının İslam hukuku açısından uygun olmadığı düşünülmektedir. Çünkü söz konusu
işlemlerde bu riskin sınırlandırılabilmesi için günlük netleştirme işlemi gerçekleştiril-
mektedir ve günlük netleştirme işleminin yapılabilmesi için tarafların teminat yatırması
gerekmektedir. Bu durumda ise henüz transferi gerçekleşmemiş olan varlık için ödeme
yapıldığından İslami açıdan yasaklı bir durum ortaya çıkmaktadır. Ancak bu sorunun
önüne geçilebilmesi için çözüm olarak, dayanak varlığın kullanım fiyatından sapmalarına
karşı vade boyunca farklı zamanlarda periyodik geri ödeme tutarlarıyla küçük miktarlar-
da düzeltmeler yapılabilir.
Her ne kadar İslam hukukunda belirsizlik riskini ortadan kaldırmak öncül beklenti
olsa da teminat sistemi ve günlük netleştirme kanalıyla finansal performansın sınırlandı-
rılması, işlemi varlık talebinin önüne geçirmektedir ve bu durum İslam hukuku açısından
uygun bulunmamaktadır. Öte yandan uzmanların büyük bir kısmı future sözleşmelerde
malın veya malın mülkiyetinin teslim edilmesi amacının bulunmadığını ileri sürerek İs-
lam hukukuna uygun olmadığını ifade etmektedir. Ancak bazı uzmanlar ise modern futu-
re kontratlar ile belirli kalite, ağırlık ve periyotlarda tamamlanması gerektiği ifade edilen
ve İslami açıdan izinli olan selef (salaf ) işlemlerinin benzerliğine vurgu yaparak future