Çoğunluk
adımı bilmiyor kimse
yalnız dolaşıyorum tenha yerlerini içimin
gözleri üstümde kör bir şairin
dizelerine karışıyorum
esmer sözcükleriyle çocuklar
içime gömüyorlar taşralı seslerini
yanımda büyüyor demin doğan
sahi diyorum
akşamın alacasında ter kokan
boyunduruğu göğsünde karanfil gibi taşıyan
aylak hakir ama mağrur ayaklarıyla
ruhumda cirit atan bu devran
ne anlar çocuktan
adımı bilmiyor kimse
bilmesi de gerekmez
yüksek bir müsaadeyle de kırmayacağım kalbimi
çok olmakla günahlar silinmez
kentler bitiveren ömürlerdir diyor babam
eline bulaşıyor pas
balkonun trabzanlarından
sessizce bakıyoruz caddeye
ömrüm yani onun zevkle harcadığı rakamlar toplamı
latin bir edayla gülümsüyor ardımızdan
adımı bilmiyor kimse
bilmesi de gerekmez
tek başıma geçiyorum çokluğunuzdan
ve utkum binyıllık miras
şairleri yaktığınız bir yangından