yaptıktan sonra, tarafların karşılıklı olarak atması gereken
adımları sıralar ve hazırladığı ‘Yol Haritası’nı şu ifadelerle
sonlandırır:
“Yenilenmiş, demokratik uygarlık açılımlarına hazırlanmış
Kürtlerin ve demokratik dönüşümünü sağlamış PKK’nin KCK
hamlesi, savaşın değil onurlu barışın ve demokratik siyasetin
en uygun aracıdır. Bu temel niteliği Demokratik Türkiye’nin
sağlam güvencesi olma anlamına da gelmektedir. Anadolu ve
Mezopotamya’nın tarihsel ittifakı, günümüzde Demokratik
Türkiye ve Özgür Kürdistan ittifakı olarak yeniden gerçekleşti-
rilmesinin sancılarını yaşamaktadır. İç ve dış bozgunculara fırsat
vermemek için kulağımızı biraz tarihe dayamak yeterlidir. Tarih
duymasını bilenler için gerçeğin şaşmaz pusulasıdır. Demokratik
ve özgür ülkenin toplumuna ve halkına dayanmak ise, çalışmasını
bilenler için sürekli güç ve ilham kaynağıdır. Türkiye’nin tarihsel
gerçekliklerine ve güncel koşullarına yanıt olabilecek ‘Demo-
kratik Açılım ve Kürt Sorununu Çözme Modeli’, uygulanması
halinde sadece kendisi için tarihin daha özgürce akması anla-
mına gelmekle sınırlı kalmayacak, Ortadoğu halklarının da de-
mokratik, eşit ve özgür gelişme yolu olacaktır. Kapitalist mo-
dernite unsurlarının bölge kültürü üzerindeki işgali ve
sömürgeciliğine karşı demokratik modernite unsurlarının ge-
lişmesi, kendi tarihsel gerçekliklerine uygun bir sistem haline
dönüşme imkan ve gücünü kazanacaktır. Tarih belki de ilk defa
işgalin, sömürgeciliğin ve her türlü fethin tarihi olarak yazıl-
maktan kurtulacak, demokratik ve eşit-özgür bireyin yaşamından
oluşan toplumun tarihi olarak yazılacaktır.”
2005-2015 Türkiye-PKK görüşmeleri