Erdoğan’ın yanıtı
Mutabakatın son maddesinde belirtildiği gibi taraflar seçim-
lerden hemen sonra bir araya geleceklerdir.
Hakan Fidan ve Muhammet Dervişoğlu’ndan oluşan Türk
heyeti, Oslo -10 toplantısında, ‘artık bizim işimiz bitti. Biz bu
protokolleri hükümete sunacağız, hükümetin karar vermesi ge-
rekiyor’ diyor.
Zaten Öcalan, seçimlere kadar süre tanımış ve hükümetin 12
Haziran’da kararını vermesi gerektiğini belirtmiştir. Öcalan’ın
beklentisi hükümetin seçimlerden hemen sonra yasal süreci
başlatmasıdır. Aslında belirtilen zaman, Erdoğan’ın seçim gecesi
yapacağı balkon konuşmasıdır. Ancak Türk tarafı, “hükümetin
önce kurulması lazım, programı Meclis’ten geçirmesi lazım,
onun için 12 Haziran’da olmaz” yanıtını verir. Bunun üzerine
Öcalan, temmuz ayı başına kadar cevap verilmesini istiyor.
Sürecin takvimi belirlenmiştir. 12 Haziran seçimleri olacak
ve hükümet somut yasal adımlar atacaktır. Erdoğan doğrudan
Öcalan’ın protokollerine cevap verecektir. Ancak Erdoğan seçim
sonuçlarını beklemeden 9 Haziran 2011 akşamı Atv isimli tele-
vizyonda yaptığı konuşmada, “ben eğer Abdullah Öcalan 1999’da
Türkiye’ye getirildiğinde hükümet olsaydım, mahkemenin idam
kararını uygulayacaktım” diyerek PKK ve Öcalan’ın protokolle-
rine cevap verir! Süreç artık sona ermiştir. Öcalan’ın sunduğu
Demokratik Çözüm Protokollerine Ankara’dan en üst düzeyde;
‘idam’ yanıtıyla cevap verilmiştir. Hem de canlı yayında dünyaya
‘PKK’nin bitirileceği’ deklare edilerek... (34)
12 Haziran seçimleri oldu, AKP tekrar iktidara geldi ve Kürt
siyaseti 21 milletvekili sayısını 36’ya çıkardı. Bağımsız adaylarla
seçimlere girdi ve dahası birçok teknik, fiili engele rağmen ciddi
bir siyasal başarı elde etti.
Erdoğan ‘idam’ mesajıyla protokollere cevap vermişti, diğer
taraftan Kandil’e yönelik saldırı planı da olanca hızıyla sürüy-
ordu. Ama Öcalan’ın daha önce belirlediği 12 Temmuz takvimi
geçerliydi.
Kürt sorununun çözümüne ‘çözüm süreci’ operasyonu