TÜM BELGELERİYLE TÜRKİYE-PKK GÖRÜŞMELERİ

(Amed Dicle) #1

artık anlaşılmıştı. Öcalan yaptığı görüşmelerde bu durumu net
bir şekilde ifade ediyordu.
Bu süreçte artık iktidar olmuş olan AKP, Kürt sorununa rahat
yaklaşıyor ve böyle bir sorun yokmuş gibi davranıyordu. AKP-
Erdoğan, PKK’nin tek taraflı çatışmasızlık kararını çözüm için
bir olanak olarak kullanmak yerine ‘çatışma yoksa sorun da yok-
tur’ yaklaşımını esas alıyordu. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın Rusya gezisi sırasında orada çalışan bir Kürt işçinin
“Kürt sorununu ne yapacaksınız” sorusuna “Düşünmezseniz
böyle bir sorun yoktur” cevabı, adeta bu dönemi özetliyordu.
Asırlık bir sorun ve kökleri tarihin derinliklerine uzanan bir
halk gerçekliği, basit bir cümleyle yok sayılıyordu.


Erdoğan’ın Kürt işçiyle diyalogu


Erdoğan 2002 yılında Moskova’da Türk Ticaret Merkezi’nin
inşaat çalışmalarını yerinde incelediği bir esnada şantiyede ça-
lışan Karslı bir Kürt işçiye verdiği cevapta bu politikasının özünü
anlatmıştı. Diğer bir ifadeyle, sorunu hiçleştiren bu yaklaşım,
iktidarın Kürt sorununu nasıl ele aldığına ayna tutuyordu.
Zülfikar Boran isimli işçi, Erdoğan’dan Kürt sorununu çözme-
sini isteyince şu diyalog yaşandı:
Boran: Kürt sorunu hallolmalı.
Erdoğan: Ben biliyorum. Ben Siirt’ten evliyim. Yani Siirt’ten
evlenebilmişim.
Boran: Bu acıların yaşanmasını istemiyoruz.
Erdoğan: Sorun var diye inanmayacaksın. Yok diye inana-
caksın. Sorun var diye inanırsan sorun olur. Sorun yok dersen,
sorun ortadan kalkar. Biz böyle bir sorun yok diyoruz.(2)
Erdoğan’ın bu sözleri sarf ettiği dönemde Kürdistan Özgürlük
ve Demokrasi Kongresi (KADEK) kurulmuştu. Kürt hareketi
KADEK adıyla barış taleplerini yayınladığı deklarasyonlarla so-
mut bir şekilde ortaya koyuyor, barıştaki ısrarını vurguluyordu.
Aralık 2002’de yayınlanan 24 maddelik bir çözüm deklarasyo-
nunda, barışın tesis edilebilmesi için devletin atması gereken


2005-2015 Türkiye-PKK görüşmeleri
Free download pdf