Katliamı’nı Gülen’le birlikte, yani Cemaat ile birlikte yaptılar.
Bunun uluslararası ayağı da var tabii. Fransız istihbaratı da
içindedir. Fakat bunu esas planlayan, MİT ile Cemaattir.
PKK’nin 20-30 yöneticisi katledilirse PKK tasfiye olur diyorlardı.
O zaman el ele, kol kola yürüyorlardı. Devlet içerisinde ittifak
kurmuşlardı, büyük bir operasyon başlatmışlardı Cemaat ile AKP.
Devleti ele geçirme operasyonu yapıyorlardı. İkisinin ittifakı
iktidardaydı. İkisi ittifak halindeydi, birlikte Türkiye’yi
yönetiyorlardı. Ve Paris Katliamı’nı birlikte planladılar.
- Niye daha önce yapmadılar da İmralı süreci başlayınca
yaptılar?
Oslo Görüşmelerini yürütürken, Paris Katliamı hareketin ira-
desini kırma, istedikleri şeyleri bu görüşmelerde harekete kabul
ettirmenin bir saldırısıydı. Bu tür saldırılarla hareketin iradesini
kıracaklarını düşünüyorlardı. Hareketin iradesini kırıp kendi
düşündükleri şeyleri kabul ettirmeyi dayatacaklardı. Kendi he-
saplarınca bunu yapacaklardı.
- Bu görüşmeleri organize eden aracılarla görüşmeleriniz sü-
rüyor mu? Aracılar devletle de görüşüyorlardır. Şu an bir görüşme
süreciniz var mı? - Onların çabaları hala sürüyor. O konuda belli çabaları var,
arayışları var. Fakat AKP’nin, Türk devletinin zihniyeti,
yaklaşımları ortadadır. Bununla bir yere gidilemeyeceği de çok
açıktır. Onların (aracıların) bu konudaki arayışları anlamlıdır. Biz
önemsiyoruz, gerçekten değer de biçiyoruz. Fakat devletin bu
kafasıyla ne yeni bir süreç başlar ne de sonuç alınır. O açıdan da
bu çabalar bir sonuç verecekse, yani arayış içerisinde, çaba
içerisinde olanlar emeklerinin boşa çıkmasını, boşa gitmesini
istemiyorlar ve bir sonuç almak istiyorlarsa, bunun yolu da
Avrupa Birliği’nin, Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye dönük
politikalarında ciddi bir değişiklik yapmasından geçer. Yani
2005-2015 Türkiye-PKK görüşmeleri