dışında mesela, konuştuğumuzda ana dil eğitimi için ‘bunlar
mümkün değil’ diyorlardı. Düşündükleri şey, çok zorlandıkları
dil ve kültür alanında bazı yumuşamalar yapmaktan ibaretti. Yani
bunun dışında yönetime katılma, demokratik özerklik, ana dilde
eğitim, Kürdün, Kürt kimliğinin anayasal ve yasal güvenceye
alınmasına çok kapalıydılar. Sonra TRT 6, bir de kursları
yaygınlaştırma gibi karar alındı. Bir de kursların daha açılmasını
kolaylaştıran bir karar alındı o dönemde. Aslında daha sonra
bunu İlker Başbuğ ‘ben önerdim’ diyor. Yani Kürt özgürlük
hareketini tasfiye etmede bu adımlar psikolojik savaş
argümanları olarak kullanılacaktır. Zaten İlker Başbuğ kendisini
psikolojik savaş uzmanı olarak göstermektedir.
- Siz daha sonra ateşkes ilan ettiniz...
- Evet, işte aracılar Türkiye’ye gitmişlerdi, gelmişlerdi. Ko-
nuştular, yumuşamadan söz ettiler. Tartışmada 29 Mart 2009
yerel yönetim seçimleri öncesi ateşkes yapılması kararı çıktı.
Hükümet de seçim öncesi gerilim yaratmayacak. Biz de yarat-
mayacağız. Yerel seçimler böyle geçecek. Şunu söyleyebilirim;
gerçekten de 4 Aralık 2008 görüşmesinden 29 Mart’taki seçim-
lere kadar -5 Aralık yönetimi imha saldırısı dışında- devlet de
ilk defa ateşkese uydu. Ordu, devlet, polis ilk defa ateşkese uydu.
Resmi olarak uydular. Türkiye bizim çatışmasızlık tutumumuza
sadece o dönemde tam uyum gösterdi. - 29 Mart 2009’da seçim oldu ve siz ardından ateşkes ilan et-
tiniz... - 29 Mart Seçimlerinin gerçekten sakin, sessiz geçmesi için
elimizden gelen her şeyi yaptık. O konuda kesin talimat verildi.
Ondan sonra 29 Mart Seçimleri oldu. 29 Mart Seçimlerinde
BDP büyük bir başarı kazandı. Türk devleti bu sonucu bekle-
miyordu, onlar için durum tam tersiydi. Aslında bu durumu biz
değerlendirmek istedik. Toplandık, o zaman hem PKK, hem de
2005-2015 Türkiye-PKK görüşmeleri