- Daha sonra Hakan Fidan katıldı, ‘siyasi iradeyi’ temsilen...
- Hakan Fidan’ı katmalarının nedeni biraz daha heyeti
güçlendirip oyalama taktiğini inandırıcı kılmaktı. Çünkü biz
siyasi temsil olmalı dedik ve dayattık bunu. O tartışmalar çok
oldu. Biz devletten, hükümetten temsilciler olsun dedik. Artık
bir sonuca gideceksek hükümetten temsilciler de olsun, siyasiler
de olsun ve sürecin sorumluluğunu alsın dedik. O
tartışmalarımızın zorlaması, dayatması sonucu Hakan Fidan
Başbakan Müsteşar Yardımcısı olarak toplantılara katıldı. - 2009’da Sayın Öcalan’ın hazırladığı ‘Yol Haritası’ da vardı
ve verilmedi. Bunları tartıştınız mı? - Biz Yol Haritası’nı onlardan istedik. Yol Haritası yanların-
daydı. MİT Müsteşar yardımcısı Afet Güneş bir naylon dosya
içinde getirmişti. Yol Haritası’nı bazı bölümlerini boltlamışlardı.
Verin, dedik. - El yazısıyla mıydı?
- Yok, bilgisayara geçirmişlerdi o zaman. ‘Şu anda veremeyiz.
Fakat size önemli yerlerini okuyalım’ dediler. Okudular. İşte
Önderlik şurada şöyle diyor, burada böyle diyor. Şunu diyor,
bunu diyor. Biz ‘böyle olmaz, siz okuyorsunuz, cımbızlıyorsunuz,
istediğiniz yerleri yansıtıyorsunuz, eğer sizin dediğiniz biçim-
deyse niye bize vermiyorsunuz. Alalım bütününü okuyalım’ de-
dik. ‘Yok, şu anda karar almamışız. Bakanlığın kararıyla size
verebiliriz. Böyle bir karar çıkmamış, vermiyoruz’ falan dediler.
Fakat öyle bölüm bölüm okudular. Afet Güneş okuyordu. Fakat
biz hiçbirini ciddiye almadık. Biz, ‘bunların hiçbirinin bizim
açımızdan önemi yoktur, bir anlamı yoktur. Biz bütününü okusak
anlamı olur’ dedik. O tür bir yansıtmayı kabul etmedik yani. Is-
rarcı da olduk, vermediler. Aracılara da söyledik, ‘vermiyorlar’
dediler.
2005-2015 Türkiye-PKK görüşmeleri