- Neydi?
- Onlar hep gelip diyorlardı ki, ‘siz geri çekilmeyi teyit
ederseniz Türkiye sizinle görüşme sürecini başlatacak.’ Biz de
şartlı görüşmelerin sonuç alıcı olmayacağını ifade ediyorduk.
Kısaca Türkiye’nin sürekli hedeflediği şey, güçlerimizin Türkiye
sınırları dışına çekilmesiydi. Bu kez Önderliğe gidip ‘güçleriniz
içeride kaldığı müddetçe provokasyon oluyor, bütün komutanlar
bizi dinlemiyor, yani kontrol edemiyoruz, onun için çekilme
olmalı’ diyorlardı. Önderlik de ‘aşamalı olabilir’ biçiminde
öngörüyor. Bu öneri bize geldiğinde biz iki kez Önderliğe yazı
yazdık. Yazılarımızın ekseni şuydu: Biz devletin niyetinden
endişeliyiz, eğer ki geri çekilirsek bir daha geri dönemeyiz. Yani
geri çekilme risklidir. Bir de hemen olmaz, ancak iki yılda olabilir.
Biz doğrudan ‘olmaz Başkanım, biz uygun görmüyoruz’ demedik
ama böyle hep olmazından söz ettik. Onu diyebilirim. O iki
yazının da özeti öyledir. Yani zordur, risklidir gibi şeyler söyledik.
Ama Önderlik sonra bizi eleştirdi. ‘Siz yok diyebilirdiniz’ dedi.
Hakikaten de biz bir yönetim olarak yok diyebilirdik. Ama bunu
demedik. Yani bizim ile Önderlik arasındaki hukuk, ilişki,
ideolojik bağlamda ele aldığımızda biz Önderliğimizin her
söylediğini her zaman doğru görmüşüz. Böyle bu olmaz gibi bir
şeyi biz çok uygun görmezdik. Aslında o süreçte başta şüpheyle
yaklaştık. Sonra Önderlik daha kapsamlı bir yazı gönderdi. Yirmi
sayfadan fazlaydı. Süreci üç aşamalı tanımlayan bir yazıydı. Biz
onu okuduktan sonra, ‘tamam’ dedik. Önderlik tam böyle
düşünüyor, o zaman biz de bu biçimde kabul etmek
durumundayız. Zaten kararı o zaman verdik. İmralı’ya giden 6
kişilik heyet gelmişti yanımıza. Kaldı, görüştük. Heyetten önce
biz zaten yönetim olarak kendi aramızda görüşmüştük.
Kararımızı heyete bildirdik. Bu sürece Önderliğin belirttiği
çerçevede harfiyen katılacağız dedik. Bizdeki eksik şu;
topyekuncu yaklaşım. Ya tümden evet ya da tümden yok şeklinde
bir toptancılık. Önderlikte ise anbean izleme, anbean tutum
geliştirme yaklaşımı var. Aramızda böyle bir fark var. Biz zor bela
Kürt sorununun çözümüne ‘çözüm süreci’ operasyonu