demişti.(12)MGK, Taner’in bu projesini tartışmıştı. Ama varılan
konsept, çözüm değil de çözümsüzlüğü ihtiva ediyordu. Çünkü
daha iki yıl önce iç sorunlardan dolayı kırılmanın kıyısından
dönmüş PKK’de iç toparlanma devam ediyordu, Öcalan zin-
dandaydı, çözümün kendisi değil ama beklentisi devletin daha
çok işine yarıyordu. Kürt hareketi pasifize edilmek ve daha tehli-
keli saldırılarla bastırılmak isteniyordu. O dönemlerde AKP,
MİT ve ordu arasında belki de varılan tek mutabakat Kürt ha-
reketinin tasfiyesiydi ve nitekim bu, çok geçmeden netlik ka-
zanmıştı.
Hedefte Öcalan vardı.Öcalan’ın zehirlenmesi
2006’nın Aralık ayı.
Güney Kürdistan’a giden ‘önemli ve güvenilir’ bir misafir,
KCK yönetimiyle Öcalan’ın durumu hakkında ciddi bir konuyu
konuşma talebinde bulunuyor.
Misafirin önemli bir çevreden gelmesi ve konunun Öcalan ol-
ması, KCK yönetiminin üst düzey görüşme kararı vermesine ye-
tiyor. Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan ve dört
yardımcısı bizzat görüşmede hazır bulunuyor. Misafir, Öcalan’a
zamana yayılmış zehirli ilaç verildiğini aktarıyor. Bilgi net ve
durum çok ciddiydi! Misafirin anlatımına göre, bu ilaç giderek
Öcalan’ın hücresel ölümünü adım adım geliştirecek ve birkaç
yıl içerisinde yaşamını yitirmesine yol açacak.
Ateşkes pozisyonunda bulunan KCK, devletin çözüm için rol
üstlenmesinden umudunu kesmişti ama Öcalan’a yönelik bu
saldırı girişimi yeni bir değerlendirmeyi gerektiriyordu.
Bu bilgi önce gizli tutuldu. Öcalan ile yapılan avukat ve aile
görüşmelerinde bir biçimde saç telleri İmralı Adası’ndan çıka-
rılmıştı. KCK Yönetimi, Öcalan’a ait saç tellerinin Avrupa’ya
gönderilmesini ve bilimsel incelemeye alınmasını istedi. Konu
çok önemli ve öncelikliydi.
Saç telleri Avrupa’da birkaç laboratuvarda incelemeye alındı.
Kürt sorununun çözümüne ‘çözüm süreci’ operasyonu