Peki, ABD neden bu desteği Türkiye’ye vermişti?
Hatırlanacağı üzere, bu dönemde hükümet olan AKP ve diğer
devlet dinamikleri arasında görünür bir iktidar çekişmesi
yaşanıyordu. ABD ve Avrupa, AKP üzerinden Türkiye ile işbir-
liklerini sürdürmeyi esas alıyordu. ‘Ilımlı İslam’ dedikleri proje
için AKP’ye misyon biçilmişti. Klasik devlet dinamikleri devre-
den çıkarılmak ve AKP’ye alan açılmak isteniyordu. Zaten daha
sonra bu kemalist çevreler ‘Ergenekon’ adı altında tasfiye edildi.
Ortadoğu yeniden şekillendirilecekti, Türkiye’ye rol veriliyordu
ve AKP bu rolü oynayacak karakterdeydi. Amerika, sadece
Türkiye’nin iç siyaseti için değil, bölgesel anlamda da Erdoğan’a
misyon biçmişti. Bunun için PKK ve devlet içerisindeki diğer
dinamiklerin sırayla tasfiye edilmesinin Erdoğan’ın önünü aça-
cağı, ABD’nin bölgesel hamlelerini başarıya götüreceği düşünü-
lüyordu. Bush’un sunduğu desteğin önemli bir amacı da, destek
karşılığında Güney Kürdistan federasyonunun Türkiye tarafın-
dan kabul edilmesiydi. Nitekim görüşmede Türk devleti Güney
Kürdistan federasyonunu resmi olarak kabul etmişti. Güney
Kürdistan, PKK’ye karşı savaş karşılığında Türk devleti tara-
fından kabul görmüştü.
Bu arada, 2-3 yıldır devrede olan her iki Avrupalı heyet, taraf-
larla görüşüyor ancak bu görüşmeler zemin yoklamanın ötesine
geçemiyordu.
Taraflar artık bahar aylarını bekliyordu. Ancak baharla çok
çetin bir savaşın başlayacağı artık herkes tarafından biliniyordu.
Zap savaşı
O yıl ‘bahar’ erken geldi. 20 Şubat gecesi, binlerce Türk
askeri Çukurca’dan Zap bölgesine hareket etti. Sınır ötesi ope-
rasyon resmen başladı. Televizyonlar canlı yayına geçti. Türk
medyasına göre, ‘PKK bitmek üzereydi ve beli kırılmıştı!’
HPG Anakarargahı Zap’ta bulunuyordu ve Türk askeri ka-
rargahı imha etmek üzere harekete geçmişti. Yapılan yayınlar ve
konuşmalar da Ankara’nın Zap’a büyük anlam biçtiğini göste-
Kürt sorununun çözümüne ‘çözüm süreci’ operasyonu