ra’da gördüklerini şu cümlelerle özetliyor:
“Türklerle yaptığımız resmi görüşme bitince, Erdoğan ve
Gül içeride benimle baş başa kaldılar. Kapıyı kapattıktan sonra
bana ‘Zap nasıl oldu? PKK’nin durumu nedir, ne değildir’ diye
sordular. Ben de onlara durumu anlattım. Ama gördüğüm şu:
Türk ordusunun Zap’ta kırılması Gül ve Erdoğan’ı sevindirmişti.
Gözleri gülüyordu!”
Evet, Mam Celal, Ankara’da gördüğü manzarayı Karayılan’a
böyle aktarıyor...
Zap savaşından sonra çatışma ve operasyonlar Kuzey
Kürdistan’ın birçok bölgesinde devam etti. Süreç çok şiddetliydi.
Kasım 2007’de başlayan savaş süreci 2008 boyunca artık devam
ediyordu. Hatta basın brifinginde Genelkurmay Başkanı Yaşar
Büyükanıt, verdiği rakamlarla ‘PKK’nin 1999 öncesindeki
gücüne geldiğini, bunun Türkiye için tehlike arz ettiğini’
belirtiyordu. PKK yönetimi de yoğun askeri eylemlilik kararı
almış ve önceki yıllara oranla halk serhildanlarıyla bu sürece ivme
kazandırmıştı.
Oslo görüşmelerinin altyapısı
1 Kasım 2007 tarihinde Norveçli heyetin arabuluculuğuyla
Brüksel’de Sabri Ok başkanlığındaki Kürt tarafı ile Emre Taner
başkanlığındaki Türk heyeti arasında yapılan toplantıdan sonra
görüşmeler dondurulmuştu. Devletin hesabı, PKK’ye ölümcül
darbeyi vurmak ve öylece masaya yenik oturtmaktı. Zap savaşının
temel amacı buydu.
Bu süre zarfında aracı kurumların görüşmeleri taraflarla
sürdü. 1 Kasım görüşmesinden sonra Kürt tarafı ile bir araya
gelen Cenevre merkezli kurum, görüşmeden haberdar olduğunu
ileterek, görüşmenin kendilerinden gizli yapılmasını eleştirdi.
Kürt tarafı, “bize dürüst davranmadınız” diyen kurum yetkilisine
“biz kendimize göre dürüst davrandık. Diğer taraf görüşmeleri
gizli tuttu, biz sözümüze bağlı kaldık” açıklamasında bulundu.
Zaten Norveçli ekip, Cenevre’de kurumun arada olduğunu
2005-2015 Türkiye-PKK görüşmeleri