öğrenince artık geri çekildi. Taraflar her iki aracı kurumdan
birini seçmek durumunda kalmıştı ve Türk tarafının eğilimi
daha çok Cenevre’deki kuruma yönelikti.
Tabii bu süreçte merkezi İspanya’da bulunan başka bir kurum
daha arabuluculuk için nabız yokladı ama diğer kurumların
devrede olmasından dolayı kabul görülmedi. Yine eski Finlandiya
Cumhurbaşkanı Martti Artisaari devreye girmek istemiş ama
Ankara tarafından reddedilmişti.
Merkezi Cenevre’de bulunan aracı kurum, çatışma ve savaşın
en şiddetli yaşandığı günlerde bile taraflarla ilişkilerini
sürdürmüş ve ‘Görüşme Masası’ için çalışmalarında ısrar et-
mişti.
21 Ocak 2008 tarihinde Kürt tarafı ile görüşen Cenevre’deki
aracı kurum, yeni bir durum değerlendirmesi yapar ancak tar-
afların bir araya gelmesi noktasında herhangi bir konu gündeme
gelmez.
Zap savaşından hemen sonra aracı kurum ve Kürt tarafı ara-
sında tekrar bir görüşme gerçekleşir. Zap savaşındaki sonuç
durumu değiştirmiştir: Aracı kurum tarafları, yani PKK ve
Türkiye Cumhuriyeti devleti temsilcilerini bir araya getirmeyi
gündeme getirir.
Kürt tarafı bunun olabileceğini iletir. Kurum Türk tarafı ile
Ankara’da görüştükten sonra Nisan 2008’de Kürt tarafı ile Ce-
nevre’de tekrar bir araya geliyorlar. Bu görüşmeye Sabri Ok da
ilk defa katılır. Kurum yetkilileri, Ok’a Emre Taner ile daha
önce yaptıkları görüşmenin içeriğini sorarlar. Ok görüşmeleri
özetleyince daha detaylı öğrenmek istediklerini belirtirler. Bunun
üzerine ortam biraz gerilir.
Cenevre’deki kurum, ‘çözüm için rol almak istediğini, iyi şey-
ler yapmayı amaçladığını ve onun için detayları öğrenmek iste-
diğini’ belirttikten sonra karşılıklı ‘bilgi paylaşımı’ devam eder.
Ve Cenevre’deki aracı kurumun merkezinde yapılan toplan-
tıda, Kürt tarafı ile Türk tarafının aynı masada bir araya gelmesi
kararlaştırılır.
Kürt sorununun çözümüne ‘çözüm süreci’ operasyonu