mişti. Bu çalışmayı pratikleştirmek ve tarafları artık başka ze-
minlerde aynı masa etrafına getirmek aracı kurumun işiydi. Her
iki taraf da bu kurumla ayrı ayrı görüşüp tutumunu belirliy-
ordu.
Aracı kurumun temsilcileri önce Ankara’ya giderek hükümet
ve MİT yöneticileriyle bir dizi görüşmede bulunuyor. Sürecin
nasıl devam edeceği, PKK’den beklenen, müzakerelerin nasıl
olması gerektiği noktasında Ankara’nın talepleri dinleniyor. Aracı
kurum temsilcilerinin edindikleri izlenimlerin özeti şöyle: ‘Hü-
kümet ve devlet içerisinde sorunun siyasal yöntemlerle çözül-
mesini isteyen bir kesim var. Bu ekip hükümet ve bürokraside
etkili. Ancak şiddet yöntemini esas alan ekip de var ve bu ekip
daha güçlü. Erdoğan ise her iki ekiple aynı mesafede ama daha
çok şiddet ve savaş yöntemini benimseyen ekibe yakın. Er-
doğan’ın ‘siyasal çözüm için’ ikna edilmesi gerekiyor. Bunun
için de elimizin güçlü olması lazım. PKK ateşkes ilan ederse
elimiz güçlenir; o zaman Erdoğan’ı daha rahat ikna ederiz.’
Ankara’dan farklı aracılar üzerinden Kandil’e giden bazı me-
sajlarda siyasi çözümden yana bir ekibin varlığından bahsediliyor.
Bu ekibi hükümette Beşir Atalay, Sadullah Ergin, Ahmet Davu-
toğlu, Nihat Ergun, MİT’te ise Emre Taner ve ekibinin temsil
ettiği belirtiliyor.
Ankara’da aracı kurumun temsilcilerine aktarılan mesajda
sadece ‘PKK’nin ateşkesi’ vurgusu yok. Öncelik ateşkes, sonra
da ‘geri çekilme’ koşullarının oluşturulmasıydı: ‘PKK hangi
koşullarda çekilir, hangi esaslar üzerinde çekilir? Bunun için
PKK ile görüşmek lazım. Brüksel ve Cenevre’de daha önce ger-
çekleşen görüşmelerin artık bu eksende yeni bir formatla sürdü-
rülmesi lazım.’
Aracı kurum temsilcilerinin Ankara’dan sonra ikinci durağı,
Kandil’di.
Zaman kaybetmeden İstanbul üzeri Erbil (Hewler) ve oradan
da Kandil’e gidip PKK yönetimiyle görüşülür. Ankara’dan alınan
mesaj ve edinilen izlenimler aktarılır.
PKK yönetimi, örgüt merkezinden temsilcilerin Oslo Gö-
2005-2015 Türkiye-PKK görüşmeleri