Beklenti ve talepler
3-4 Eylül 2008 tarihinde yapılan Oslo-1 görüşmesinde taraflar
sürece dair beklentilerini dile getiriyorlar. Buna göre, Kürt tarafı
Öcalan’a yönelik tecride dikkati çekiyor ve baş müzakerecinin
Öcalan olduğunu bizzat Türk heyetine bir kez daha aktarıyor.
Bunun için Öcalan’la ‘doğrudan görüşme’ formülü üzerinde
tartışılması gerektiğini ifade ediyor. Kürt heyeti, sürecin akıbeti
için de bunu önemsiyor. Antiparantez, hareket olarak barışçıl
ve demokratik çözümden yana olduklarını deklare ediyor ve pa-
ralel şekilde adımların atılmasını istiyor.
Türk tarafının temel beklentisi şehirlerdeki çatışma ve şid-
detin derhal son bulması, TAK’ın eylemlerine son vermesi,
şehirlerde bombaların patlamaması şeklinde formüle ediliyor.
Kürt heyeti, bu talepleri kendi yönetimiyle konuşacağını ifade
ediyor.
Türk tarafı da “Biz sizin gibi değiliz, sizin yetkiniz var, bizim
yok. Bizim bunu hükümetle tartışmamız lazım. MİT olarak biz
aracıyız” diyor. Türk yetkili, bu görüşmelerin Başbakan ve Cum-
hurbaşkanı’nın onayıyla yapıldığını söylese de “bizim yetkimiz
yok” diye ekliyor.
Sonuç olarak, 3-4 Eylül 2008 tarihinde Norveç’in başkenti
Oslo’daki görüşmede, taraflar iyi niyet beyanında bulunuyorlar.
Tartışmaların akabinde iki taraf da sürecin devamı için birer
taslak sunuyor ve aracı kurum bu taslaklardan bir mutabakata
metni çıkarıyor. Her iki mutabakat metninde belirtilen hususlara
uyulacağı deklare ediliyor.
Buna göre, Türkiye ve PKK temsilcileri Oslo-1 toplantısında
şu temel maddeler üzerinde uzlaşıyor:
1 - Kürt sorununun kalıcı çözümüne yönelik temasların sürdü-
rülmesi ve yürütülecek çalışmaların Anayasal ve yasal çerçevede
sonuçlandırılmasının esas alınmasının gerekliliği konusunda
mutabakata varmışlardır.
2 - Taraflar, güven tesis edici önlemlerin alınması için hazırlık
yapar ve uygulamaya koyarlar.
Kürt sorununun çözümüne ‘çözüm süreci’ operasyonu