Sen yoksan kurur kurnalar
çocuklar susuz, anasız kalır kuzular
melemez bir daha koyunlar ardından
kan süzülür kirpiklerden yüreklere
keklikler ötmez bir daha,
turnalar da geçmez buralardan
bir daha koşamam çayır kuşlarıyla,
yarışamam deli sularla
bastırıp göğsüme acılarımı küserim yaşama.
Kalk anam kalk Allah aşkına kalk
bulutlarda ağlıyor bak
kalk şiirler dizilsin yollara, türküler dizilsin
eğilsin önünde melekler
selam dursun çiçekler
yaşamın adı sensin, senin adın yaşam
düşersen omuzuma
üşürsen yüreğime yaslan
tut ellerimi sevinçlere yürüyellim ana
nasıl taşıdıysan beni dokuz ay karnında
ben sırtımda taşıyayım seni bir ömür.
.......
Ah nazlı anam
uzansam
dokunabilir miyim? yüreğindeki incinmişliklere
durdurabilir miyim? zamanı
gözlerinin içindeki yaşları öpebilir miyim?
anlayabilir miyim? yaşamı ve ölümü
anlatabilir miyim? acının dayanılmazlığını
yaşamın umursamazlığını
kim dinler beni?
.........