emekliye ayrıldı. Emekliliğinden sonra
hukukla ilgisi, bu kez avukat olarak devam
etti. 1978 yılında geçirdiği bir kalp krizi
sonucu, elli sekiz yaşında yaşama veda etti.
Okumayı sever, güzel konuşur, olayları
doğru yorumlardı. Hayat kavgasına küçük
yaşlarda başlayanlar genelde şüpheci ve
kötümser olurlar. Bu kural Sıtkı Tuncer’e
karşı hiç işlememiş. Tam tersine; çevresiyle
barışık, olaylara olumlu yönlerden yaklaşan
iyimser bir insan olmasına yardım bile
etmiş.
Teknolojiyse özel meraklarının belki de en
önemlisi... Yaşayan ya da okuyanlar iyi bilir.
O dönemde teknoloji o kadar hızla değişip
başkalaştı ki, dikkatle izlemeyen devletler
dahi işin içinden çıkamayacak kadar geri
kaldılar. Sıtkı Tuncer, bu gerçeği çabuk
kavrayanlardan. Teknolojik olayları yakından
takip etmiş.
O yıllar gerçekten çok ilginç: Bir yanda
yoğun olarak kullanılan kağnı arabası ve