Nihâyetsiz fezâsiyle, dağları ve denizleriyle,
oynak seherlerinin ışığı ve kapkaranlık
geceleriyle,
bütün volkanlarıyle, celâlli yıldırım ve
şimşekleriyle,
onun türlü-türlü geniş sevinci ve
dargınlığıyle
o yaradılış bir şaşırtmaca sahnesi, bir âlem.
Tabiattan daha büyük bir zıtlar toplumu olan
âlem:
Hayâlinin eteğini açdı mı, hakıkatlar
semâsında uçar;
onun müziğinde susan bir dudak, en yüksek
şiir okur;
açık ve parlak kişiliğinde bir anlaşılmazlık
bellidir;
saçağının gölgesinde kabirler ve ruhların
tayfı gezer;
şen ve dargın, mesut ve karartilı
panoramalar geçit yapar.
Hâmid’in şiiri yüksek bir derinlik, heyecanlı
bir şiir...
35