Safları kıran, canları deviren kükremiş filin
hamlesi,
ağır topuzların saldırışı, kılıç ve mızrakların
çarpışları.
Harb davulları hücumların feryatlariyle bir
âhenkte,
her tarafta ölümün kızgın devi köpürüp
duruyor.
Savrulan nâreler, acunun kulak zarına
yumruk atıyor,
vuruşlar, depremler, dehrin kalbini
tırmalıyor.
Ardına yıldırım katan atlar, her yana atılıyor,
tersi dönen gök, korkunç toz ve dumanlarla
doluyor...
Oh, ey edası bir mucize ve övünmekte hakkı
olan şâir,
anlatışının müziğinde mansûrun nevâsı
inliyor.
59