[Musibet gecesi unutulmuş gecelere karıştı,
Gözlerimiz parıltılı bir sabaha açıldı.
Ey yenilik çevresi, o uğursuz gecenin
seninle ilgisi yok; sen şereflisin, ulusun.
Yüzünde ne sis, ne alçaklık; bilakis safa ve vakar
var.
Doğan güneş gibi saf bir açılışın var.]
Ufukların bütün enzarı sende, pür-hayret;
Bugün senin medeniyyet, müsâlemet, safvet.
Adâlet isteyen âvâz-ı-hak nümûnunla,
Bugün senin harekâtın veya sükûnunla,
Takarrür eyliyecektir huzûr-i istikbal;
Senin selâmet-i fikrin demek selâmet-i hâl!
[Ufukların hayret dolu bütün bakışları sende,
bugün senin uygarlık, barış, saflık,
adalet isteyen hak gösterici yüksek sesinle,
bugün senin hareketlerin veya duruşunla
geleceğin huzuru karar bulacaktır;
Halin iyi olması senin düşüncenin iyi olmasına
bağlıdır. ]
67