bana başlar birer birer nakle
mütevâlî şüûn-i edvârı:
Hep felâket, elem yığıntıları!
Ne zaman geçse bir ketîbe-i şân,
dâimâ rehgüzâra hünefşân
bir bulut sâyebâr olur; mutlak
başda, en başda kanlı bir bayrak;
onu bir kanlı tâc eder tağkıyb,
sonra hünîn vesâil-i tahrîb:
Mızrak, yay, kılıç, topuz, balta,
mancınık, top, tüfek, sapan... Arada
kanlı âmirleriyle cünd-i vegâ;
sonra artık alay alay üserâ...
Mutlaka bir muzaffer, on mağlûb;
çiğniyen hakklı, çiğnenen mağyûb.
Kahra alkış, gurûra secde: kerem
zağf u zilletle dâimâ tev’em.
Doğruluk dilde yok, dudaklarda;
hayr ayaklarda, şerr kucaklarda.
Bir hakıykat: Hakıykat-i zencir;
bir belâgat : Belâgat-i şemsîr.
Hakk kavinin demek, şeririndir;
en celi hikmet: Ezmiyen ezilir!
Her şeref yapma, her se’âdet piç;
herşeyin ibtidâsı, âhırı hiç.
Din şehîd ister, âsüman kurban;
her zaman her tarafda kan, kan, kan!..
siirparki
(siirparki)
#1