hanelerinde çok zeki, anlayışlı ve takva ehli insanlar da
konaklarlar. Hatta aileleridirler. Misal mi istiyorsun?
Geçmiş defterine saygı göster ve o tarih sayfalarına
kim olduğunu bir tarafa bırakarak bak, çok girizgahlar
göreceksin. En güzel gerçek olan Kuran’da bu çok açık
olarak anlatılmıştır. Firavun’un hanımındaki iman ediş
gibi ya da İbrahim’in babasının doğruya gelmemesi
gibi..
İlla dış kuru diye iç de kuru olacak değil ya, sen bu
kitabı hangi merak yönün ağır basarak okursan o
yönden anlayışına bir birikim olur. Ama ibret yönünden
okumaya gayret edersen adresi kaybetmeden Buhara’
ya gelir bize ulaşırsın. Çok bilgili insanın zihnine bazen
cahiliye rehberlik eder ki bunu bizzat ben gözlerimle
şahit olarak görmüşümdür. Çok günah işleyen, çok
tövbe bozan, çok sözünden cayan kişilerde bulanık bir
görüş vardır. Kendilerine bile fayda getirecek merhemi
vermek konusunda riyakarlık ederler. Hastalık hasta
tarafından keşfedilir ama sadece işin acı ve hasar
yönünü kavrar. İçindeki ya da dışındaki derdin asıl
kaynağını bulmak ise tıp denen ilimden nasibini almış
tabiplere düşer. Tabi doğru teşhisi koyacak yere ayak
bastıysan, bize hor ve hakir gözle bakan göze kızmak
çok yanlış olur. O gözün nurunu El Hakim yaratmıştır
çünkü, bırak baksınlar, bırak kınasınlar, bırak
mevkilerine makamlarına buselik sabahındaki lale
kokularıyla oyalanarak gitsinler. Bir gün de hesap
vermek için onlar çağrılacaklar, kınındaki kılıcı
çektiğinde kendini kesmeyesin, dikkat et kafes
ardındaki tavus kuşum..
Ey hasım kesilen ve yetmiş dereden su getiren.. Bu
getirdiği suya zehir katan zindan ehli bedenleri yem
olarak kullanan, sözleri ok olarak dil yayına geren,