SURETİL ANKA ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

selamlaşmışlar bile.. Zikir içindeki deryalarda ısrarı
itirafı, acizliğimi, kötülüğümü, kısaca insani olan her
şeyimi karşıma koyulan suret aynamda gördüm. Fakat
öyle tuhaf bir şey ki o zamanlar her ne hikmetse
gördüğümüz duyduğumuz birçok şeyi hemencecik bize
unutturuyorlardı. Mesela zikir esnasında çok hoş haller
vuku bulsa mutlaka bunu tekrar yaşamak için üstünde
düşünmeliğim dediğimizde, bir saniye sonra fikrimiz ve
hafızamız okyanuslarda vurgun yemiş dalgıçlar kadar
halsiz ve dağınık fikirli oluyordu.


Zaten rüyaların sebeblerine bak gece sadece uyumak
için ya da Mecnun ile Leyla’nın buluşma vakti değildir,
olamazda.. Zaten o büyük buluşmaların yanında
bunlar zerreden bile sayılamaz. İnşallah fırsatı kemal
var iken sözlerimiz menzili ukbaya ulaşır da bende şu
cahil kaftanımda padişahın sarayının yollarındaki bir
katreye varırız. Yine aşk şerbeti bizi cezbelendirmeye
başladı.. O sultanlar sultanına kurban olsun her şeyim.
Günahlar kaynayan kazana benziyor, içine iksirden ne
atarsan at sonucu zehirden başka bir şey değil ama
büyücüdeki göz kör olduğundan kendi elleriyle
cehenneme odun ve taş taşımakta. Taşısın bakalım
herkes kendi günahını yüklenir. Zevkler çukurunda
kaldım hayli sene.. O çukur içinde kurbağalar yılanlar
timsahlar ve aç kurtlar vardı. Kim biraz kımıldasa
etinin çıplak bir yerine o güçlü dişlerini
geçiriveriyorlardı. Zaman oldu zevk çukurunda tilkileri
ehveni şer saydık. Zaman oldu çakallarla aynı
kervanda yol aldık. Ama her an tetikte değildik.. Çok
zararlar ettik.. Çok günahlar işledik ve gözlerimizi
gaflet şarabı kör ettiğinde çok geceler manevi
zindanlarda kendimizi hür sandık. Heyhat mum eridi
sabah olmadı sadece.. Görünen o ışık bir yıldızmış
işte.. Gençlik sopasını kendi nefsimize destek
ettiğimizde sakar ve sakat yollarda kırıldı gitti. Şimdi

Free download pdf