SURETİL ANKA ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

yumduğumda aklın kalasını geçip tedbir dağının
ötelerine doğru süzüldükçe şüphe libasları dar gelmeye
başlar. Açıldıkça açılmak istersin o hasret gecelerinde..
Dinlediğim dil gülşenleri beni çeker götürür.
Ahmaklıktan çıraklığa terfi edersin.. Gayret pusulası
seni Kabe’den başka tarafa çeker mi a uyuz kedi..
Burada tuttuğun fareler sana asil bir kan kazandırır mı
ki kendini böyle gururla ahir zaman tepsilerinde
sunuyorsun. Daha idrak edemedin mi sana göz
verilmeseydi gözlerin olmayacaktı. Söz verilmeseydi
sözlerin olmayacaktı. Ruh verilmeseydi hiç bir şeyin
olmayacaktı.. Bunları unutup da ne diye bana
gulyabanilik taslıyorsun.. Ben de biliyorum ki bu
sokaklarda sadece çakallar yok, bedir aslanları da var,
Uhud yiğitleri de var. Hatta biraz daha gayret etsem
ruhül kudüsüde göreceğim..


Neyse sabır merdivenlerine doğru asanı vur bakalım..
Zeminden ses geldi mi avuçlarının içi ağrımıştır, o an
asayı bırakırsan kısa bir ferahlık duyarsın ya sonrasını
hiç düşündün mü, kolunun yoklamaya yetmediği
uzaklıklarda ne yapacaksın? Şimdi her şeyden vazgeç
de kendi acizliğinin farkında olarak şanı yüceler yücesi
olana doğru yürü. Kendini bırak, beni bırak, nefsi,
varlığı, yokluğu, tokluğu bırak.. Bırak ki feraha erelim..
Şu günahlarla dolu yüreğime hak gafletten arınma
fırsatı versin. Yoksa durum kötü olacak. Sırf sahte
dostlardan kurtulmak için kendimi kınananlar kazanına
attım. Ve anladım ki bu sahte dostlar daha sabah
olmadan gıybet ormanında bizi parçalayıp yemişler
bile.. Bekle hele bakalım bu handan gelip geçen
yolcular, ıssız uğuz illerden bir damla sıcak süt için ne
sırlarını vermeye devam edecekler.

Free download pdf