sonuçta derdinin geçmesine bakar. E baksın bakalım
kim vücudunu nasıl kullanırsa vücut da ona o karşılığı
verir. A kuzum senin de iyi bildiğin gibi ne ekersen onu
biçersin.
Bu kadar bahisten sonra öyle bir zemine doğru
geçmek istiyorum ki belki bu zeminde hep birlikte
hayra erer de inşallah iftar vaktindeki ezan seslerini
duyarız. Bir hurma ya da bir zeytin nasıl oluyor da bu
kadar lezzetli olabiliyor. Bence değişen tek şey, oruçlu
kişinin dilindeki hücrelerin boyun eğişindeki lezzettir.
Yoksa Rahman dileseydi ne tat alırdık ne tat
verebilirdik. Hiç düşündün mü? Hani ha bire söyleyip
durdukları damak zevki, damak zevki dedikleri şu şey
nedir? Dur acele etme o cevabı herkes biliyor asıl
gerçek cevabı bulmak..
Birden dokuza kadar sayılar varken bu sıfır da neyin
nesi dedi cahil. Akıl bilmedi ki o sıfır sandığı aslında şu
bizim sır mağarasına açılan kapı! Ya hocam ne
diyorsun, sıfırla senin sır mağarasına açılan kapının ne
alakası var diyor akıl müridi. Hiç bir sayı sonuna sıfır
eklenmeden erkil sayı olamaz ki. Yani hem çoğaltır
hem eksiltir bu hesap, senin parmak hesabına
benzemez. Benzese benzese sohbet ehlinin gülüşüne
benzer, bu gülüşler de şer sohbetlerinin küllüklerinden
çok uzaktır. Neyse ben haddim olmayan işlere
meyletmek istemiyorum. Sadece yola devam etmek
için kendime sabır dileği ile dua ediyorum. Hayret bir
bakış açısıdır bu bakış, acısında inanan insan için çok
inceleyeceği olaylar vardır. Şimdi aklını şehvet
çobanları yönetiyorsa sen bu hayret makamını asla
göremezsin. Çünkü toprak kokusu nefis kokusuyla
birleşmiş ve senin o güzel ruh halini alt etmiştir. Velev
ki tövbe sana nasip olmuşsa, kanında dolaşan şer