SURETİL ANKA ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

hissini yine açlığın ta kendisiyle çarpıştıranların
yedikleri cinsten iki gün güneşin altında kalsa kokuşup
nefret edeceğin hale gelecek türden değil.


Madde aleminde neye aşık olursan ol kendi ömrün
kadar bir aşk defteri karalayabilirsin. Hem o deftere
şöyle Anka kuşunun kanatlarından bir bak. Sayfaları
ot, toprak, kalem ise nefsindeki hırs karası yaz
yazabildiğin kadar.. Sonu olmayan bir kuyuya taş atıp
sesini duymak isteyen bir çocuk gibi ümitlerin
tükeninceye kadar bekle. Burada oturmuş seni
bekliyorum, yanımda ne beklediğini bilmeyenlerle
beraber.. Onlarla belki görünüşte aynı ufka doğru
bakıyoruz ama rüzgar hangimize doğru eserse, Babil
şehrinden bir feryattır yükseliyor. O feryadı çıkaran
gırtlak aslında Konya sokaklarında bakırcılar çarşısında
çekiç seslerini duyup Esrar-ı Zikrullah’ın seferine
çıkanın kanatlarına tutunmak istiyor, ama nafile.. Ne
sende o cesaret var ne de bende sana ayak uyduracak
sabit fikir..


Şimdi yanımdakiler beni kınadıkça sanki kendi
nefislerine yaldızlı boyalarla sen ne güzelsin yazısını ha
bire yazmaya çalışıyorlar. Bilmiyorlar ki Harun da yerle
bir olmadan önce künyesine bu saçmalıkları karalayıp
duruyordu. Ama ne oldu ha ne oldu? Gücün yeterse
şöyle aşağıların aşağısına bir in de bak Harun, Karun
kurtlarına yem olmuş da buğday tarlalarındaki
korkulukları bile güldürmekte aklın.. Nefsin sana
kendini beğendirme yarışına girmişse senin sofran
bizden uzak olsun. Uzak olsun gaflet tarlasından
topladığın çürük meyvelerin.. Bu gece belli ki çok
karanlık olacak, karanlık olacak ama benim de
tefekkür mumum suyun aksine aşık oldu olalı bizde ne
taş duvarlara verecek selam kaldı ne de ocağa odun

Free download pdf