gençliği hep arar durur.. Açık bir şeytani kapı
bulduğunda oraya koşmaya meyleder. İşte alim
denilen zevatın aklı gönlü ile birlikte çalışmıyorsa
maddesel perdeden öteye asla geçemez. Yani formül
dediği karalamalar sadece sınırda oyun oynamasını
sağlar. Sır ehli buyurmuştur ki beyin bir kitabı içine
almaya çalıştığında bu dil göz ve kalp süzgecinden
geçirerek alabilir ama ruhun buna ihtiyacı yoktur.
Çünkü sıcak bir sobayı anlatan hikaye mi daha etkilidir,
yoksa bizzat sobanın alevinin ta moleküllerinde
hissederek kaynayan bir demliğin onu tatması mı? İşte
bu senin bedenen giremeyeceğin fiziksel ve sınırsal
olayları manevi ekibin ruhlarıyla o güç sandıklarını bir
anda katletmeleri çok başka ve sebat sabır hayır ve
ibadet gereken olaylardır. Yoksa türbeler önüne gidip o
hazretleri anlamaya çalışmak ya da bir omuz arkanda
olan Hızır’ı görmeden mesh nehrine düşler kurmak
acayip işlerdir ki uzaktan işkence gibi görünen şeyler
yakından bakıldığında gül bahçesindeki Hz. İbrahim’e
benzer. Anladın mı şimdi bıçağa kesme emrini veren,
ateşe yakma emrini veren onlara tam tersi emirleri de
vermeye kadirdir elhamdülillah.
Burada Samara kervanlarındaki yemeyi mi unutmuş
hocamın söylediklerini hatırlamaya çalışırken,
Bağdat’taki et kebaplarını kimsesiz yetimlere ulaştıran
ellere binlerce teşekkür etmek lazım. Dostum bize
samimiyetle kurulmuş bağlar gerek. Yoksa samimiyet
olmadan ne esen rüzgarın faydası vardır, ne de akan
suyun.. Çünkü huzur bir iksirli ilaç gibidir sakın yanlış
anlama. İksir dediysem o şeytan kazanlarında
kaynayan iksirlerden değil, sultanların kazanlarında
pişirilen un helvalarıdır. Muhabbetullah olmadan,
gayretullah olmadan Hikmetullah olur mu? Sabır bir
kala gibidir ama o kalaya her taşı her sütunu teker
teker kendin koyman lazım ki sağlamlığından emin