velev ki küçük bir adımda dahi olsa ayağın kaymaya
meyletse düştün gitti. İşte bu yüzden bir çok talebe
nefislerine çok ağır gelen büyük imtihanlardan
geçmiştir.
İnsan ellerini açıp da dua etmeye başladığında eğer
bunu sadık bir kalp ile yapıyorsa ve o kalp imanına çok
sıkı sarılmışsa duası arş kadar yükselir. Demek ki işin
dış yüzünden zor görünen işler, içine girince emek
verince daha da kolay yüzleri görünmeye başlıyor. Bu
kitabın içinde başta da anlatmaya çalıştığım gibi
ilerleyen mevzularda yine bazı sırları senle
paylaşmaya devam edeceğim. İnşallah Zikir öyle bir
latif şeydir ki kalbin bununla dolmaya başladığında çok
güzel haller belirmeye başlar. Şunu da sakın
unutmayasın, bu yollarda nefis ve mağruriyet asla hal
ehline yakışan şeyler değildir. Sebebullah,
Hikmetullaha açılan bir kapı gibidir ama kapının
anahtarı sana hemen verilmez. Hatta bu kapının
anahtarının yapılmış olduğu maden gözyaşıdır ki
kendin için değil de aşk için gözyaşı dökmeye
başladığında ufukta bir hoşluk ülkesinin silueti
belirmeye başlar. Vaktaki tesbih elde alın secde halinde
kalp teslim olmuş ve Kuranı azimüşşan dilde ise işte
sana müjde.. Yola çok daha gayretli koyulabilirsin. Hu
u yahu..
Elimde kalem ya da yazacak bir sayfa olmadan bu sır
mağarasının su üzerindeki sathına hem kendi hayalimi
görüp hem de o hayali def etmeye çalışarak ruh kalemi
ile bir şeyler yazmaya çalışıyorum. İşte kurban
olduğum iş bu noktada başlıyor. Ruhunda sırra ait ne
kadar mürekkep varsa o kadar yazabilirsin. Belli olmaz
belki de Anka kuşu gagasında bize devam etmemiz
için bir okka bir de mürekkep şişesi getirebilir. İnşallah