SURETİL ANKA ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

atmaya cesaret.. Keşke bir yolcu berzah illerindeki
seferinden dönerken şu bizim yas konağına da uğrasa
da onun sohbet kandili bizim de kararmış gönüllerimizi
aydınlatıverse. E filin adımlarını izlemek istersen
zaman ve mekana kuş bakışı ile bir bakman lazım ki
kendini zevk ateşinin çukurlarında bulmayasın.


İşte sebep arayanlara sonuçtan bir bayrak sallanmaya
başladı bile. O bayrağın üzerinde de gören gözler için
‘la havle’ yazıyor. Sana kuş tüyü bir döşek, bana da
Bağdat şehrinde hazine arayan adamı döven bekçilerin
sopasının tadı lazım galiba.. Çünkü gözlerim seher
yıldızına küstü küseli vakit atlısı ha bire bize künfe
yekün penceresinden el sallıyor. Hoş sanki şu nankör
dünyada rıza sepetinden bir tane sevap üzümü yemek
nasip olsaydı şimdi üzgün üzgün ağlayan muhabbet
kuşları bana bir dal zeytin ağacının müjdesini çoktan
vermişlerdi. Bizim elimizden çakmak taşını çoktan
aldılar. Heyhat kendi samanlığımızı yakmak için bile bir
kıvılcım çıkarmaktan acizim. Hep diyorum ‘tedbir hey
tedbir benim peşimi bırak’ ama nafile. Ne zaman bir
telaş deresinde çamaşırlarımı yıkamaya kalksam aman
karşı dağdan bir çığ düşer aman karanlık basar da
haramiler yolunu keser diyerek beni ihtiyar korku
dadısına teslim ediveriyor. Hem de ne dadı! Dökülmüş
dişleri dağılmış saçlarıyla sanki bizim niyetimize limon
sıkan Yecüc Mecüc’e benziyor. Elbette bu miskali zerre
olan vücudum, şehrinde terbiyesini kadirimi zikir eden
Meclisiler’inden almış tefekkür askerleri duyu
organlarımın kapılarında nöbet tutsalardı, cehennem
alevleri bize derelerin çağlaması gibi gelmezdi..


Sen bana gülme, biz bu imtihanların daha elif basına
bile erişemedik. Demek ki sadece bir rüyada maksudu
burhana varanların gül kokularının sarhoşu olmuşuz da

Free download pdf