geldi geçti. Bunlarda öyleleri vardı ki bugün bile elde
edilmesi çok zor servetlere hakim olmuşlardı. Bazıları
onlara hak emir ulaşınca iman ettiler, bazıları da
bulundukları tahtlara güvenip gurur rüyasına yenilip
kafir olarak azaba girdiler. İmtihan sana ulaştığında
dikkatini celp eden bir çok olay meydana gelir.
İnsanoğlu yaşadığı süre boyunca halden hale
yolculuğuna devam eder. Herkes bir şeyi önemli sayıp
hareketini düzenleyerek pusulasında yer açar. Fikirler
çok doğru gibi görünse de fiziksel harekete ulaştığında
fire verir. Bu da tecrübe denilen anlık bakışa götürür.
Tecrübe de zaman zaman unutulacak görmemezlikten
gelinecek bayram elbisesi gibidir. Seviyeyi, akla göre
kendi koyduğun korku taşlarından habire kaçar
durursun. Bu korkular insandan insana çok değişik
adlar alır ama kardeş en güzel korku en hayırlı korku
(Allah cc) korkusudur. O seni tavaf seyrine götürür, o
seni Kabe’nin güzel kokularına götürür, o seni terbiyeli
edebli ve şahsiyetli adamlar arsına götürür.
Halkadan içeriye girdiğinde o halkanın tersine hareket
etme. Çünkü çoğu ev sandığın yerler mezar, çoğu
mezar sandığın yerler de aslında cennetten bir
bahçedir. Gözün görmüyor diye ruhunu inkar edebilir
misin? Hatalar, yanlışlar ve de özellikle mağruriyet
cahil aklın ‘ben öğrendim, ben üstünüm, ben şuyum
buyum’ demesiyle hareket eder. Bunu da tren
vagonları gibi diğer hatalar takip eder. Elinden
kumandayı kaçırdığında çok çok zor yerlere
sürüklenirsin. Bir de maazallah kendi halinden
bihabersen hangi mürekkep senin şeklinde bir suret
çizmeye niyetlenir ki? Kardeşim ibadet şekil ve mana
itibariyle sana ulaşan bir ip gibidir. Uçuruma
düşmemen ona ne kadar sıkı sarıldığına bağlıdır. Ömür
neşesi ölüm hüznüne dönmeden önce akideden iyi
nasiplen.