gibidir. Mutsuzluğu ele alacak olursak, bütün insanların
bakışının farklı olduğunu görürsün. Tıpkı koyu bir
gecede milyonlarca yıldızın ayrı ayrı ışık saçması
gibidir.
Felekler konusuna daha sonra İbrahim hakkı
penceresinden yada Üftade hocamın penceresinden
yada Fakirullah hocamın penceresinden bakmaya
çalışacağız inşallah. Bu inşallah denilmesi konusuna
çok dikkat edesin, imdi diyeceksin ki neden? Güzel
kardeşim, Kuran bizzat buna işaret ediyor. Yoksa hiç
iki üzüm bağı sahibini okumadın mı? Eğer bu kitapla
birden fikir yürütme hesaplaşmasına girersen, kitap
seni eğersiz ata binmiş gibi üzerinden atar. Sakın acele
etmeyesin maksat ancak maksudun emretmesiyle
şekle cana gelir. O ol demedikçe senin izanında bir
zerre dahi harekete geçemez. Kadehlerdeki bal
şarabımı yoksa kirli ayaklarla ezilmiş üzüm şarabı mı
iyice anlamak lazım. Ezel ve ebed, evvel ve ahir batın
ve zahir bu yüce olaylar ancak emrine uymakla mesafe
alınacak kıvama gelir.
Yol, yolcudan habersiz değildir, yoldaş olarak kendini
seçmen her zaman doğrudur. Seni yoldan etmeye can
atan çok insan görünümlü suret vardır ki her sala
vakti, her namaz vakti karşı dağdan sana ‘bin bir
sebep kuyusuna baktın mı?’ diye seslenirler.
Artık müsaade edersen dil ile beynin bağını keseyim de
gönül ile kalbin köprüsünü kuralım.. Aşk perdesini
açmanın zamanı daha gelmedi mi, eğer geldiyse
sendeki bu görmemezlik bu değerden anlamama
nedir? Kendine süslü püslü libaslar aldığında iç
kalesinden yıkıntı sesleri gelir. Mülkün ve her şeyin