maddiyatın kapıları sınır ötesine geçemez. Buna
koyulmuş engeller vardır. İşte o yüzden sendeki
hissiyat telepati ruh hareketi vardır, hasıl olmuştur.
Ancak bu hissiyat aşırı derecede dünya işlerine tapmış,
bağlanmış kişilerde gelişmemiştir, yok gibidir dersek
yalan sayılmaz. Çünkü onların tüm beklentileri bu
dünyadan olmuş, karşılarına gelenleri de buradan
aldıkları şeylerle memnun etmişlerdir. Biz bunlara daha
ziyade materyal dünyasında çok sıkça rastlıyoruz.
İçinde bulundukları her ortam dünyanın maddi
nimetlerinden bir pazar gibidir. El yoklar, göz doyar.
Cüzdanları doludur. Gel gelelim ki Arafat meydanında
hangi para geçer, hangi pazar kurulur.. Ona bizim
ilmimiz yetmez ama resmin yarısını gördün. Tamamını
düşün, artık yükseklerden atlamak alçakların işi
değildir. İnsan da sadece maddi beceri olsaydı his
olmasaydı, maazallah kör deveye benzerdi. Her işin
sabırla içeriğine bakmak lazım, hele manevi alemde
yol alma niyetindeki bir yolcu için dikkat edilmesi
gereken çok işler vardır.
Burada Mevlana hocamın güzel bir dersinden
bahsetmek istiyorum. Bir gün Mevlana Hazretleri
yolda talebeleriyle giderken karşıdan bir rahip gelir, bu
zat yaklaşınca Mevlana hazretleri ona selam vererek
hürmet gösterir. Yanındakiler bu işe şaşırarak ‘hocam
neden bu rahibe hürmet gösterip selam verdiniz?’
derler ve Mevlana Hazretleri der ki; ‘mütevazilik çok
önemli bir şeydir, ben bunu o rahibe kaptırmak
istemedim de o yüzden.’ İşte burada cahil akıllarla çok
çok misaller var. Alemlerden birçok İslam alimi
bahsetmiş ve bu alemlerdeki hikmet dolu şeyleri dilleri
döndüğünce izah etmişlerdir. Toprak, hava ve su..
Bundan da çok bahsedilmiştir. Şu anda senin
bilgisayarında yazı yazman, şekil çizmen vel hasılı
çeşitli işlerini halletmen aslında enerjinin içinde olan