Fitne çıkarmaya meyilli münafık kalplere ise çok büyük
dersler vermiş, onları bu mümin topluluğundan
uzaklara atmışlardır. Her akıl anlatılınca doğruyu
birden anlayıp keşfedemez. Keşif vardır.. Maddi
keşiflerden bahsetmiyorum, iyi oku manevi keşiflerden
bahsediyorum. Bu Gayretullahla yapılabilecek
keşiflerdir. Bu okumakta olduğun kitabın sayfaları
arasında bir çok işaret verilmiştir, o işaretler ise
anlamayana kapalı bir kutudur. Anlayana ise uçan
uçurtmadır, gönlünü latif yüksekliklere götürür. Aşk
deryasında meşk zikrin sadeliğinde yatar, tesbih tekrar
ısrar, esrar, iksar en var bu hallerin Hüdai hocamın
dilinden kopup gelen izahi halidir.
İşte kitabımızın adı olan Esrar-ı Zikrullah, israr-ı
Zikrullah’a oradan iksar-ı Zikrullah’a oradan da envar-ı
Zikrullah’a kadar gider ki hocamın hürmetle ellerinden
öper, karşısında saygı ve hürmetle eğilirim. Aklı ermez
cahiliye kişiler tevazuyu anlayamazlar da kendi
karanlıklarını başkalarının aydınlığı zannederler. Kardeş
çok açıldıksa yine bir arpa boyu yol almışızdır
mutlaka.. Çünkü bu zikir deryası akıl almaz bir
deryadır. Beden elbisesini soyma halidir. Çok az kişi
açlık terbiyesi ile terbiye olmaya gönüllü olur ya da
susuzluk, yalnızlık terbiyesini kabul eder. Hatta bunun
içinde az uyuma, suskunluk, az gülme, az yeme, az
konuşma gibi dereceli haller takip eder (terk-i terk)
demiştik, geçmişteki satırlarımızda.. Bu nedir? A
goncayı berzah.. Bilmem kulakların beni dinlemeye
niyetli mi? Bu ağır meseleleri anlatacak gönül temiz
mi? Çok nasihat vardır bir kulaktan girer diğerinden
çıkar gider.
Terkin bu dünya olduğunu bilirsin. Neden deme..
Doğduğun gibi ölüp terk edeceğin yer neresi? İşte bu