SURETİL ANKA ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

bir daha el belki kazanırım demesi gibi.. Aslında
içinden gelen o ses kendi iradesinin sesi değil şeytanın
dürtmesinin sesidir, fakat o kendi sesi sayar. Zaten
yabancı bir ses olduğunu anlasa korkar, belki de şüphe
duymaya başlar. Fareler kötü ve pis olanla karınlarını
doyurdukları için temiz ve güzel olan şeyleri bile o
pislikle bir tutarlar. Çünkü değerlendirme terazileri hep
o pisliğin içinde tartar, böler, çarpar, gözleri kördür.


Şahsiyet, tıpkı bir fidan gibidir. Yetişmiş olduğu ortam
ve ailesi ona su veren dere gibi, toprak gibidir. Hani
meşhur bir söz vardır; ağaç yaşken eğilir. Bu çok
yerinde söylenmiş bir sözdür. İşte ilerdeki yıllarda
güzel bir hayat ve karakterli bir insan, imanlı bir kişi
olabilmek taa en başta çocukluk mevsimine gider,
dayanır. Servetler vardır, para pul ve eşyadan oluşur ki
buna çakallar tilkiler ve sahte dostlar saldırırlar. Senin
yanında sana arkadaşmış gibi eşlik ederler ama zayıflık
günün fakirlik günün gelip çattığında o sabah kaç
onlardan.. Yoksa parçanı kimseler bulamaz.


Kardeş asır suresini hiç okumadın mı? Ne emir
buyuruyor güzel Rabbim, iyi oku ki bataklığa
saplanmış ava giden çakalın haline düşmeyesin. İman
tembellikle su ve ateş kadar kesin çizgilerle birbirinden
ayrılmıştır. Sebebullahına gelince, tembel kişi zaten
beden elbisesini çok sevmiş dünyayı çok sevmiş.
Dünya da ona bağlanmış ve aralarındaki çekim kuvveti
çok çok artığından temiz işler yapanların, ibadet
edenlerin melek hafifliği ona çok zor gelir. Bağlandığı
bağlarından kurtulamaz ve ateşten seccadeler
üzerinde, cehennemde namaz kılacağı güne kadar
avare olarak yaşar. Bir de verilen bu kadar nimetin
karşısında şükür etmek, ibadet etmek ve benzeri
hallerde bulunmak aslında azdır bile.. neden mi? Şu

Free download pdf