SURETİL ANKA ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

ellerinde elmaslara dönmüştür de dönüp de
bakmamışlardır bile.. Tabi bir de nefsi ağzından yılan
olarak çıkıp gidenler var ki onları anlamak hey hey!..
Bu, sırra kadar uzanmış bir kitabın sayfalarını okuma
yazma bilmeyen birine öğretmeye ezberletmeye
benzer. Yıldız haritası da bunun içinde kaybolur gider.
Biz gelelim gaflet kuşu nedir sözüne, yani bu bahsin
başına.. Bunun kanatları neden bu kadar uzundur,
düşünsene.. Ömür de uzundur, dünya meşgalesi de
uzundur, uzun olan bir yolda hata yapma riski de
gayet tabi çoktur. Fakat gaflet hatadan biraz farklı
meyildedir. İki tane el düşün, bu elin birinde insanı
sıcak, soğuktan ve diğer hislerden haberdar eden
sinirler var. Fakat kişi kendi ihmali ve nefsani
isteklerinden dolayı sinirlerin zaman zaman
aralarındaki elektrik akımı kesintiye uğramakta.
Diğerinde ise elin içinde hiç sinir yok, yani onu uyaran
elinin zarar görmesini engelleyen bu sistem yok. İşte
seksen derece sıcakta veya eksi seksen derece
soğukta bu el ne yapar? Kendi zarar görse de o
mekanda durmaya devam eder.


Ya da burundaki koku alma duygusunun olmadığı
insanları düşün.. Kokuşmuş bir leş dahi ona hiç
rahatsızlık vermez, işte insan öyle bir hal alabilir ki
onların yardımcısı haline gelir. Günah işlenen mekanlar
aslında şeytanın ameliyat masaları gibidir. Oralarda
senin göğsüne girerler de çakıl taşı kadar aklın elinden
uçar gider, daha sonra bir bakarsın ki eline zehir
kadehlerini vermişler, sen onu pınar suyu sanarak
içiyorsun. Bir tek bu melun kokuyu bertaraf edemez, o
gaflet erbabı ağızlarını açıp konuşmaya başladıklarında
günah çöplüklerinin kokuları ağızlarından çıkıp senin
burnuna gelmeye başlar. Aslında bir nevi de içlerindeki
gönül ve kalp bahçelerinin çürümüş kokularıdır. Çünkü
oraları yeşertip büyütecek iksar-ı Zikrullah suyundan

Free download pdf