SİMA'ÜL GAYB ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

zamanında yaşamadığımızdan ruh zamanının ortak semasında buluşmak artık elzem olmuştu
şimdi geçmişteki çekingenliğim anlatmak istemeyişim şol zaman kararına geldi ayrılıklar
sabahındaki gecede gölüme haber güvercini gibi kanatlarını katlayarak kondu durdu. Şimdi ol
sırgah mekanında olan dosta kalbimdeki isteyişten seslenerek dedim ki bende öğrenmek
istiyorum bilmek istiyorum dahi hissetmek istiyorum diye ruh kelamı ile kalp gözümü adam
şekline sokarak ona hürmet kervanları ile yolladım bir işaret olarak rüya bir işaret olarakta güya
sınırı arasında gidip gelirken rüyamda gördüğüm ile geçmişte ruhuma gösterilen gerçek zaman
anında var olup hazır olduğumda gözlerimin önüne gelince ve rüyam ile aynı şekilde olunca
anladım ki benim anlamakta baya zorlandığım ruh irtibatı gerçek bir bahçeden farkı yokmuş
buna ne kadar şükür eylesem ve sonsuz mahlukat dili ile hamd eylesem azdır vallahi azdır. Peki
işaretler sokağında en başlangıç hangisidir deyu rüya yolu ile kalp gözü ile gönül hali ile ve ruh
yürüyüşü ile bildiklerimi teker teker yazmaya karar verdim olur ki bunların tamamı bir araya
gelince top yekününden tek olan anlamı kendi anlayış aynamda kolayca görüp benden istenilen
ve benim istediğim bir araya gelir.Ama yinede anlamayan anlamamaya anlayan ise ağlamaya
olan ve yok olan dahi amenna demiştir.Kimse ilim ve mana kanatları ile sır perdelerini aralamış
saf kalpli saf sözlü saf bakışlı zata kim laf söyleme cahaletine kalkabilir belkide benim kalp
seyrimdeki gördüğüm hissettiğim her şeyi sen okudukça kendinede bir yol aramak için artık
bilinmeyen zaman içinde bilinmeyen hal ile yapacaklarını yap. Rüya şehrine her girdiğimde mana
işaretleri taşıyan bir çok durumla karşı karşıya kaldım bu ne gündüzün haliydi nede gecenin hali
sanki orada ışığın ve karanlığın zamanın olmadığı bir yol alıştı gözüm dışarı dan bakan için kapalı
bedenim uykuda ama ruh güpe gündüzmüş gibi bir yerde bir şeyler yaşamaktaydı ilk rüyam bir
önde diğeri ardımda iki imam ile çok büyük ve gittikçe yükselen bir mağarada yürüyüşümdü
öndeki imam bana bir şeyler anlatmakta ardımdaki imam ise beni takip etmekte onlarla birlikte
sol yanı uçurum olan ve basmaklarla yukarı doğru çıkan yerde yukarı doğru gidiyorduk birden üç
tahta basamağa rast gelince ben içimde bir korku duyarak ardıma döndüm ve o arkadaki kişiye
şöyle seslendim Ya Hz İsa bana yardım et kıyamette sen bana yardım edeceksin dediğimde o da
sağ arka kısmıma elini koyarak beni yukarıya doğru iteledi sonra o mağaranın kapısına geldik
kapıdan içeriye doğru çok beyaz bir köpük dalga dalga vurmaktaydı.bu birinciler içindeki birinci
rüyam bunu dilim döndükçe hal ehline hal dili ile açıklamaya çalışacağım sonra karanlık
mevsimlerde gri gözlü gri yüzlü kişi ile bir müddet hüzün mevsiminde idrak dışı yol alışlar ağlayış
ve sızlayışlar zamanı geldi bu bende ve gönlümde öyle zıtlıklar bataklığı yarattı ki göz yaşlarıma
ve halime yüce kutuptan bir hava boşluğunda yüksekteyken selam dahi geldi ve o anda halim azr
olunmuştu ki gözyaşı selinde bir selde idim. Daha sonra o karalık mevsimdeki gri yüzlü kişi beni
ve imanımı sarmaya gayret göstermeye başlayınca yüz binlerce şükürler olsun ki bağışlayan ve
merhamet eden bana merhamet edip bir sebep ile o kurumuş çalıları diken halini almış duygu
ormanından kurtardı daha sonra kendi kendime kaldığımda gül bahçesi mevsimi kapısının
girişinde bulunduğumu hiç bilmeden sessizce ağlamakta nefsime karşıdan bakarak söz ile değil
başka bir lisan ile onunla konuşmakta tartışmakta sen sensin ben benim diyen aptal nefsime
manevi silleler vurmaktaydım.Ey şundan bundan kurtularak sakinlik gölü kenarında edepli bir
durumda kuran nuruna aşık olmuş sima senden bir söz gelince aklım tüm bildiklerini unutmak
gayretine öyle neşeli bir şekilde girişti ki ben bile ona şaşkın şaşkın bakmaktayım çünkü o söz
kalbimdeki ferahlığın yegane sebebidir. Şimdi kalp gözümü açan açsında şüphe kervanlarındaki
yüzü siyah peçeli kişi bizden uzakların uzağına gitsin ehlullah ile sadelik halvetinde kalalım
dilimize gönlümüze dua güzelliği gelsin işte kurtulan felaha erenler gibi işin şimdi bir girişini
daha açmaya sıra geldi. Ve akıl uykudan sonbahar yapraklarının zikir seslerini duyarak
uyandığında aşık makamına yükselen gönül eyvah ile eyvallah ayrımına gelmişti buhara

Free download pdf