SİMA'ÜL GAYB ( GÖKHAN IŞIKLI )

(GÖKHAN IŞIKLI) #1

durmaktaydı öylesine kalbi çarpmaya başladı ki nefesinin gittiğini öleceğini sandı sanki bir
anlamda donup kalmış zaman durmuş beyni tüm hafızasını kaybetmişti tekrar aynı sesle irkildi
hey köle hey köle ve biraz kendine gelerek ve başını yere eğerek buyurun efendim sözünü zar zor
söyledi sen sağırmısın veya körmüsün dedi kız neden beni anlamıyorsun sana en az üç kere
seslendim ve çok şaşırdım sen donup kalınca gülerek yoksa bu sarayda ki mermer
heykellerdenmisin diye tekrar gülmeye başladı bir yandan gülüyor öte yandan da elindeki gülü
kokluyordu hayır efendim dedi köle sağır veya kör değilim sanırım sıcak havadan dolayı bir an
sersemledim hadi dedi kız çok konuşmada önüme düş beni sarayın şu güzel bahçesini gezdir
kaybolmak istemiyorum şayet kaybolursam babam ve arkadaşlarım üstüme gülerler bu da beni
çok sinir eder diyerek umursamaz tavırlar ile kölenin önüne düştü köle birkaç dakika
bocaladıktan sonra elindeki büyük yelpaze ile onu takip etmeye başladı. Ve içinden kendi
kendine konuşmaya başladı ey kalbim ey kalbim senin bunca zaman hiç farkına varmamışım bu
nasıl çarpmadır bu nasıl histir ve bu nasıl bir şeydir vallahi ben öyle şaşkınım ki ismimi dahi
sorsalar bilmez bir hale geldim şu önümde yürüyen ve gül kokan gül sanki köleliğimden önce
yaşadığım hayatımda ziyaret etmeyi çok sevdiğim çok haşmetli ve aynı zamanda bereketli
saderhan nehri gibi akmakta gönlüme, bu çaresiz derdi hangi lokmana hangi hekime
söylesemde bana o simyadan içirip kurtarsalar veya bu yaşadığım bir rüya olsa da yine her gece
uyuduğum o ahırda gözlerimi açıp bir hayal olduğunu anlayana kadar ağlasam bu şu durumuma.
eyvah kuyusuna düşmüş şahı giryan gibi oldum diyordu birden yüzüne vurulan çok sert bir
tokatla aniden irkildi hatta baya korktu ardından o ceylandan şu sözleri işitti ben sana deminden
beri sarayla ve bu güzel bahçeyle alakalı bir çok şey sormaktayım ama sen kendi içinden mırıl
mırıl bir şeyler söyleyerek büyülenmiş gibi yürümektesin diyerek kızgınlığını dile getiren hayli
cümleler söyledi köle efendim özür diliyorum bir daha olmaz diyerek sessizce ve gözleri dolarak
yüzünü yere eğdi peki bu sondur inşallah şimdi bana bu bahçeyi anlat bakalım her yerini görmek
isterim ve ülkeme geri dönünce arkadaşlarıma anlatmak istiyorum dedi .İrem bağlarının ahu
ceylanı önde aşık köle arkada bahçenin derinliklerine doğru yürümeye başladılar köle efendim
bu bahçe içinde her ülkeden ve her kıtadan ağaçlar bitkiler süs kuşları vahşi hayvanlar envayi
çeşit görenleri hayrete düşürücek güzelliklerle dolu bir bahçedir ve sizi şimdiden uyarmak
isterim sakın ola bu bahçede tek başınıza gezmeye kalkışmayın.Kız küstahça nedenmiş o anlat
bakalım hem sen kim oluyorsun aciz bir kölemi bana emir verecek diyerek sinirlenmeye başladı
o anda köle hayli mahcup bir tavırla efendim yanlış anladınız geceleri sarayın hükümdarı köleler
gece gizlice kaçmasınlar diye aslanlarını bahçeye salar ve sabah kadar bahçede zincirsiz bir
şekilde dolaşırlar hepimiz yattığımız yataklarımızda korkudan titrer durur sabah kadar dua ederiz
bize saldırmasınlar diye kız ürpererek aman ALLAH c.c ım dedi içinden ama bu korkusunu köle
anlamasın diye neyse biz gezmeye devam edelim diyerek hızlı adımlarla yürümeye başladı köle
yarabbi ne kadar dua etsem azdır o benim yanımda ve benle konuşmakta diyerek seviniyordu
çok güzel bir güllerin olduğu bir mekana geldiler bahçede o güllerin tam ortasında mermerden
harika bir havuz ve içerisinde kuğular vardı kız yoruldum biraz dinlenmek istiyorum diyerek
ağaçların dallarına kurulmuş salıncağa oturdu ve seslendi hey köle beni biraz sallarmısın ne dedi
köle içinden ona dokunmak mı bu olsa olsa en kutlu libasları giyindiğim muştulu bir sabah olmalı
diyerek yüreği çarparak kızın arka tarafına dolandı ve korkarak iki elini omuzlarına koydu o kadar
narin ve güzeldi ki Çinli ustaların bin bir maharet ile dokundukları gemilerle okyanusları aşıp
gelen ipekler gibi paha biçilemezdi ve kızı sallamaya başladı kız gülerek daha hızlı daha hızlı diye
ona emir verir tarzda konuşuyordu köle onu sallarken öyle mesut öyle mutluydu ki tebessüm
etmeye başlamıştı bu anın hiç bitmesini istemiyor zamanın durması için içinden dua ediyordu
böylece bir müddet geçtikten sonra kız salıncaktan indi ve bahçenin diğer bölümlerini gezmeye

Free download pdf